| Bu tür karmaşık davranışları nesilden nesle aktarabilmek memelilerin en büyük yeteneklerinden biridir. | Open Subtitles | القدرة على تمرير مثل هذه السلوكيات المعقدة تعتبر واحدة من أعظم مواهب الثدييات |
| Yaşayan bütün memelilerin beşte biri yarasalardır ve onların benzersiz özellikleri vardır | TED | فالخفاش يمثل خُمس الثدييات التى تعيش الآن، و لديها سمات فريدة. |
| Bizim gibi primatlar dahil, memelilerin amigdalasının nörojenez gösterdiği artık kesin. | TED | بات الأمر واضحاً الآن بأن الأميجدالا عند الثدييات بما فيها الرئيسيات والبشر يمكنها أن تظهر نمواً في الخلايا العصبية. |
| Burada, Madagaskar'da memelilerin en tuhaflarından biri, etrafı kolaçan ediyor. | Open Subtitles | هنا في مدغشقر، واحدٌ من أكثر الثديّات غرابة، يجول خلسة. |
| memelilerin evriminde olan ilk şey: Neokorteks diye bir şey edindik. | TED | أول شيء حدث في تطور الثديات, بدأنا أولاً بتطوير شيء اسمه القشرة الدماغية الحديثة |
| İlk memelilerde, -- sadece memelilerin neokorteksleri vardır-- yani kemirgene benzer canlılarda, | TED | إذا فى هذه الثدييات السالفة، لأن الثديات فقط هي التي تتوفر على قشرة مخية حديثة، مخلوقات كالقوارض. |
| Hadi memelilerin en tanınmışı olan plasentalı memelilerle başlayalım. | TED | دعونا نبدأ بأكثرها شهرةً، الثدييات المشيمية. |
| Bu, memelilerin maksimum vücut boyutuna ulaşmak ve bu bölgeleri ele geçirmek için geçirdiği süreden 10 kat uzun. | TED | وهذا أطول بعشر مرات من الوقت الذي استغرقته الثدييات لتصل لأكبر حجم لها وتقتحم كل تلك المقاطن الطبيعية |
| Dinozorların yayılımı, memelilerin yayılımından 10 kat büyük. memelilerin yayılımı da 4 ayaklı bir yayılım. | TED | أكبر بـعشر مرات من انتشار الثدييات ذات الأربع أرجل |
| memelilerin ve maymunlarin, meyvelerden | TED | وهذا جيد لا سيما أن الثدييات والرئيسيات تحب الفواكه |
| Tüm memelilerin akciğerleri hareketlidir. | TED | هو أن رئة الثدييات بأكملها هي المُتنّقلة. |
| Duyularımız, memelilerin hızında hareket eden gerçek boyutlu nesnelere aşinadır ama ışık hızının inanılmaz yasalarına pek uyumlu değildir. | Open Subtitles | تعمل حواسنا بشكل جيد مع الأجسام بالحجم الطبيعي و المتحركة بسرعة الثدييات لكنها سيئة التكيف مع قوانين سرعة الضوء العجيبة |
| Yakında, memelilerin çağı başlayacak, ve boyutları artacak, ancak bu ancak bir Kretase memelisi kadar büyük. | Open Subtitles | قريبا , سيبزغ فجر عصر الثدييات وستنمو لأحجام كبيرة لكن عشرة كيلوجرامات هو أكبر ما نمت إليه ثدييات العصر الطباشيري |
| Bu yüzden bize, ilk memelilerin nasıl geliştiğine dair bir fikir verebilir. | Open Subtitles | فيمكن أن يعطينا فكرة عن كيفية تطور الثدييات الأولى. |
| Bu uyum sağlayabilme, memelilerin çok sıra dışı ortamlarda dahi yaşayabilmelerini mümkün kılan en önemli özelliğidir. | Open Subtitles | القدرة على التكيّف هي قوة الثدييات العظيمة تمكّنهم من النجاة في بعض الأماكن الغير محتملة |
| Uyumlu bir ekip halinde saldırmak yüksek düzeyde sosyal işbirliği gerektirir ve bu da memelilerin özelliklerinde biridir. | Open Subtitles | الهجوم كفريق متماسك يتطلب درجة عالية من التعاون الاجتماعي، وذلك اختصاص آخر من اختصاصات الثديّات. |
| Uyumlu bir ekip olarak saldırmak, üst seviye bir sosyal dayanışma gerektirir ki bu, memelilerin uzmanlık alanlarından biridir. | Open Subtitles | الهجوم كفريق متماسك يتطلب درجة عالية من التعاون الاجتماعي، وذلك اختصاص آخر من اختصاصات الثديّات. |
| Ama dış görünüşünüz hâlâ diğer memelilerin, kuşların veya kurbağagillerinkinden farklı değildi. | Open Subtitles | بالرغم من أنك على شبه شديد... من أجنّة الثديّات والطيور والبرمائيات الأخرى.. |
| Burada gizlenen şey ise mikropların memelilerin davranışlarına etki edebildiği. | TED | ما يمكن استنتاجه هو ان المايكروبات يمكنها التأثير على تصرف الثديات. |
| Çünkü memelilerin belirleyici karakterlerini paylaşıyorlar ve sınıfın diğer üyeleriyle evrimsel olarak bağlantılılar. | TED | ذلك بسبب أنهم يتشاركون الصفات المُعرفّة للثدييات كما أنهم مرتبطين ارتباطًا نشوءيًا ببقية النوع. |
| Bazı memelilerin midelerinde üretilen bu hayvansal yan ürün, pıhtılaşmayı hızlandırabilir ve kontrol edebilir. | TED | هذا المنتج الحيواني الجانبي، الذي يُصنَع في مَعِدات ثدييات محددة، يمكنه أن يُسرّع التخثر ويتحكم به. |