| Sen Memphis'te hukuk okudun. Burayı ne zaman idare ettin ki? | Open Subtitles | لقد تدربت على القانون فى ممفيس متى أدرت هذا المكان ؟ |
| Sen Memphis'te hukuk okudun. Burayı ne zaman idare ettin ki? | Open Subtitles | لقد تدربت على القانون فى ممفيس متى أدرت هذا المكان ؟ |
| Bendini, Lambert Locke küçük bir Memphis şirketi, 41 avukatlı. | Open Subtitles | باندينى لامبرت ولوك شركة صغيرة فى ممفيس بها 41 محامي |
| İlk fırsatta Memphis otobüsüne atlayıp, onu şovda görmeye gittim. | Open Subtitles | وعرض عليها الغناء فى أول فرصة ركبت الحافلة إلى ممفيس |
| Memphis kenarındaki ülkesi karanlıkla kaplıymış ve yılanlar...yaşarmış. | Open Subtitles | أراضيه قرب ميمفيس مغطاة بالظلام وسكنت من قبل الثعابين |
| Eleanor Memphis'in tek boynuzlu atıdır. | Open Subtitles | إلينور هي وحيد القرن للممفيس |
| Haber şu ki, Martin Luther King bu gece Memphis, Tennessee'de vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | مارتن لوثر قد اصيب وقتل الليلة في ممفيس في ولاية تينسي سنقول للكل |
| İki gün önce Memphis'te öldürülen bir adamdan çıkarılan mermi ile eşleşti. | Open Subtitles | وحصلت على مطابقة لرصاصة سحبت من رجل قتل في ممفيس قبل يومين |
| Çıkıyor, o Memphis kolej yakın bir frat evde saklanıyor. | Open Subtitles | تبين، أنه تحصنوا في منزل فراط بالقرب من كلية ممفيس. |
| Mart 1892'de Memphis, Tennessee'deki üç siyahi market sahibi beyaz adamlardan oluşan bir çete tarafından öldürüldü. | TED | في مارس عام 1892 لقي ثلاثة سود أصحاب محال تجارية في مدينة ممفيس بولاية تينيسي، مصرعهم على يد عصابة من الرجال البيض. |
| Memphis'teki kanalınıza çıkmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريدنى أن أحضر إلى تليفزيونكم فى ممفيس ؟ |
| Ve şimdi karşınızda, Memphis televizyonuna yeni gelmiş ama eski bir dost olacağı kesin biri. | Open Subtitles | و ها هو سيداتى و سادتى ، القادم الجديد لتليفزيون ممفيس و بالتأكيد سوف يصبح الصديق القديم |
| "Hayır," dedi. "Sadece, Memphis'te gecenin onu." | Open Subtitles | لقد قال : لا ، إنها العاشرة ليلاً فى ممفيس |
| Siyahi bir kadın. Bu Memphis'te yürek ister. | Open Subtitles | امرأة ملونة فى ممفيس ، هذا يتطلب أعصاباً |
| Memphis'e geri döndü. İkimizi de unutmak istiyor galiba. | Open Subtitles | لقد عاد إلى ممفيس أعتقد أنه يريد أن ينسى كلينا |
| - Memphis'ten kız kardeşin arıyor. - Canı cehenneme! | Open Subtitles | انها أختك تطلبك من ممفيس لتذهب الى الجحيم |
| Bu sabah Memphis dükkânlarında alışverişe gittim ve çılgına döndüm. | Open Subtitles | ذهبت للتسوق في محلات ممفيس هذا الصباح ولم أكبح جماح نفسي |
| Arabalarımla yarışmak için Memphis'e doğru gidiyorum. İki tane Cobram bir de Camarom var. | Open Subtitles | انا ذاهب الي ممفيس لأدير بعض السيارات هناك اثنين من الكوبرا و كامارو |
| Yeterince yakıtı olanları Atlanta, Memphis ve Nashville'e yönlendirdik. | Open Subtitles | الطائرات التي لديها وقود كافي تحولت الى اطلنطا و ممفيس وناشفيل |
| Senatör, Memphis'i onun yönetmesini istiyor. | Open Subtitles | لقد طلبت منه السيناتور تولى الامور فى ممفيس |