| Ve bu, polis memurlarına hizmet ettikleri toplumu tanıma fırsatı vermedi. | TED | ولم تمنح في الواقع ضباط الشرطة ليتعرفوا على المجتمع الذي يخدمونه. |
| Polis memurlarına ateş açtılar, bilginize. | Open Subtitles | لتكونوا على علم، فقد قاموا بإطلاق النار على ضباط شرطة |
| Diğer polis memurlarına ne söylediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | اخبرينى ما اخبرتى بة ضباط الشرطة الاخرين |
| İnşaat'a izin vermeleri için şehir memurlarına rüşvet vermekle. | Open Subtitles | رشوة بعض مسؤولي المدينة للحصول على رخص البناء. |
| Para, Küba'daki gümrük memurlarına verilecek rüşvet. | Open Subtitles | إن المال هو لرشاوى ل مسؤولي الجمارك في كوبا. |
| Yani gümrük memurlarına rüşvet verdi | Open Subtitles | لذلك ، تدفع لموظفوا الجمارك ؟ |
| Yakınımıza, evet. O zaman soruşturma memurlarına neden yalan söyledin? | Open Subtitles | إذا لماذا كذبت على المحققين بخصوص كيفية أدائها ؟ |
| Meğer o şeyi senin yüksek seviye D.C. memurlarına olan erişimini kendi çıkarına kullanmak için yapmış. | Open Subtitles | كما اتضح، قالت انها بنيت هذا الشيء لاستغلال وصولك إلى مستوى عال من ضباط جمهورية الأرض |
| Uyarı tüm New York City memurlarına ulaştı ve biz de her ihtimale karşı polis ekiplerini izliyoruz. | Open Subtitles | و سيكون التنبيه عِند كل ضباط شرطة نيويورك و سنراقب موجة الشرطة لأجل ذلك |
| Bireysel panzehirler de üretilip GCPD memurlarına veriliyor. | Open Subtitles | وجاري الآن تصنيع الترياق الفردي ومنحه إلى ضباط الشرطة |
| Ayrıca 15 Mayıs tada polis memurlarına saldırmış. | Open Subtitles | ثبت أن هاجم ضباط الشرطة ... ... يوم 15 مايو. |
| Hala Polis memurlarına doğru ateş ediyorlar. | Open Subtitles | ويواصلون إطلاق النار على ضباط الشرطة. |
| Polis memurlarına silah doğrultuyordu. | Open Subtitles | وكان يلوح بندقية على ضباط الشرطة. |
| - Lorelei orada bir şey sakladığını söylemişti. - Güvenlik memurlarına söyle. | Open Subtitles | لوريلاى" اخبرتنى أنها خبأت شيئاً هناك" - اخبر ضباط الأمن - |
| Polis memurlarına saldırdı. | Open Subtitles | هاجم ضباط الشرطة |
| Şehri aramaları için tüm KVK memurlarına haber verildi. | Open Subtitles | لقد عمم نداء لكل ضباط (باس) لكي يبحثوا في جميع أرجاء المدينة |
| Ve Black Hills Ensitüsü iki hafif ceza, bir ağır ceza ve iki defa da gümrük memurlarına yanlış ifade vermekten ceza aldı. | Open Subtitles | ... ومعهد "بلاك هيلز" كشركة أُدينوا بجنحتيّ سرقة ... وجناية سرقة وللإدلاء بإعترافات كاذبِة مرّتين على مسؤولي الجمارك |
| Zengin ebeveynler üniversite memurlarına rüşvet verdiğinde -- (Gülüşmeler) Zengin ebeveynler üniversite memurlarına çocukları seçkin üniversitelere girebilsin diye rüşvet verdiğinde durum farklı ama ilke aynı. | TED | حين يدفع أولياء الأمور الأغنياء الرشوة إلى مسؤولي الجامعة.. (ضحك) حين يدفع أولياء الأمور الأغنياء الرشوة إلى مسؤولي الجامعة وبالتالي يُقـبَل أبناؤهم في الكليات المرموقة، الحالة مختلفة، ولكن المبدأ واحد. |
| Yani gümrük memurlarına rüşvet verdi | Open Subtitles | لذلك ، تدفع لموظفوا الجمارك ؟ |
| O zaman soruşturma memurlarına neden yalan söyledin? | Open Subtitles | إذا لماذا كذبت على المحققين بخصوص كيفية أدائها ؟ |