| Muhtemelen 4 insanın küçük bir kulübede ne yaptığını merak ediyordur. | Open Subtitles | أغلب الظن أنها تتساءل عن سبب وجود . أربعة أشخاصٍ بداخل كابينةٍ خشبيةٍ صغيرة |
| Biliyor musun, annen meraktan hasta olacak. Orada oturmuş hangi cehennemde olduğumuzu merak ediyordur. | Open Subtitles | أنت تعلم أن والدتك ستقلق سوف تتساءل أين نحن |
| Birçoğunuz muhtemelen, kanyonların nasıl biçimlendiğini merak ediyordur. | Open Subtitles | العديد منكم يتسائل : كيف تكونت هذه الوديان؟ |
| Çoğunuz sizi bu saatte neden burada topladığımı merak ediyordur. | Open Subtitles | الكثير منكم يتسائل لماذا إستدعيتكُم فى هذه الساعة. |
| Kapıyorsun demek. Geç olmaya başlamıştı zaten. Çocuklarım muhtemelen babalarının nerede olduğunu merak ediyordur. | Open Subtitles | ها قد أغلقتَ ، الوقت تأخر، أطفالي قد يتسائلون أين ذهب أباهم |
| Nerede olduğumu merak ediyordur. | Open Subtitles | قد يكون يتسأل أين أنا. |
| Belki de bazılarınız hâlâ nedenini merak ediyordur. | TED | حسناً، ربما لا يزال بعضكم يتساءل عن السبب وراء ذلك. |
| Muhtemelen 4 insanın küçük bir kulübede ne yaptığını merak ediyordur. | Open Subtitles | أغلب الظن أنها تتساءل عن سبب وجود . أربعة أشخاصٍ بداخل كابينةٍ خشبيةٍ صغيرة |
| Muhtemelen o şeylerden biri bacaklarının arasındayken nasıl hissedeceğini merak ediyordur. | Open Subtitles | ربما لإنها تتساءل كيف سيكون الأمر عندما يضعه هذا المغفل بين ساقيها |
| Gidiyor olmalıyım... ben... eminim Zeyna nerede olduğumu merak ediyordur. | Open Subtitles | يجب أن أذهب.. أنا.. أنا متأكدة أن (زينا) تتساءل أين أنا |
| Gay bardayız Jay, eminim niye ona baktığını merak ediyordur. | Open Subtitles | إنها حانة للشواذ (جاي) ربما هي تتساءل عن سبب تحديقك بها |
| Zavallı Marjorie nerede olduğunu merak ediyordur. | Open Subtitles | لابدّ من أن (مارغوري) المسكينة تتساءل... أين أنتَ بحقّ الجحيم. |
| Eminim çoğunuz sizi bu saatte niye topladığımı merak ediyordur. | Open Subtitles | الكثير منكم يتسائل لماذا إستدعيتكُم فى هذه الساعة. |
| Baban muhtemelen nerede olduğumuzu merak ediyordur Onu buldum. O iyi, ama ben İşe yaramaz bir durumdayım. | Open Subtitles | والدك غالباً يتسائل أين أنت لقد وجدته أنه بخير , أنا في حاله حرجه سأتصل بك لاحقاً |
| Çünkü eminim birçoğunuz gökteki muhteşem ışık gösterisini merak ediyordur. | Open Subtitles | لأنني متأكد بأن العديد منكم يتسائل عن العرض الضوئي المدهش في السماء |
| Bazılarınız tuzlarla ne yapacağımızı merak ediyordur. | TED | وربما يتسائل البعض .. ماذا عن الملح ؟ |
| Hatta gerçekte onun oğlu olup olmadığını da merak ediyordur. | Open Subtitles | الملك يجب ان يتسائل حتى إن كنت ابنه |
| Eminim herkes nerede olduğunu merak ediyordur. | Open Subtitles | انا متأكده انهم يتسائلون عن مكاننا |
| - Evet. - Eminim herkes nasıl öldüğünü merak ediyordur. | Open Subtitles | - راهنت الناس يتسائلون كم مات. |
| Eminim ki jüri çok merak ediyordur, | Open Subtitles | أنا واثق أن المحلفين يتسائلون |
| Ortağın nerede olduğunu merak ediyordur. | Open Subtitles | محتمل أن شريكك يتسأل عن موضعك |
| Nerede olduğumu merak ediyordur. | Open Subtitles | إنه يتساءل على الأرجح عن مكاني. |