| Uh, Amber, bir tanem, bu beyler polis, ve benim pazar sabahı nerede olduğumu merak ediyorlar. | Open Subtitles | آمبر حبيبتي هؤلاء السادة من الشرطة وهم يتسائلون أين كنت في صباح الأحد |
| Küçük insanlar tanrılarının ne yaptığını kimlerle sikiştiğini, kayaya kimi zincirlediklerini ya da kimin bir göte dönüştüğünü merak ediyorlar. | Open Subtitles | هم يتسائلون هناك, الناس الصغار ماذا تفعل آلهتم, ما الأمور التي يقومون بها من يقومون بتقييده, أو يقومون بتحويله. |
| Web sitelerini merak ediyorlar. | Open Subtitles | يدفعهم الفضول للموقع |
| Evet, dinle, açık olup olmadığını merak ediyorlar... | Open Subtitles | إسمع لقد كانوا يتسألون ..لو كنتم |
| Ülke oğluna veda etmiş ailelerle dolu. Ya onu bir daha göremezsek diye merak ediyorlar. | Open Subtitles | هذه البلد مليئة بأباءٍ يودعون أبناءهم ويتساءلون, ماذا لو لمْ أرى ابني مرة اخرى؟ |
| Demek beni merak ediyorlar ? Tamam, bi düşünelim. | Open Subtitles | يريدون أن يتأكدوا أننى بخير حسناً, لنرى |
| Hepsi toplantıyı merak ediyorlar. Güzel. | Open Subtitles | انهم جميعا فضوليين حول الاجتماع. |
| - Peki nasıllar? Komutanlarının durumunu merak ediyorlar. | Open Subtitles | - على شوق للإطمئنان على حال قائدهم - |
| Merak ediyorlar: İyi insanlar daha mı sonra bitirir? | TED | إنهم يتساءلون: هل يحل الطيبون في المرتبة الأخيرة؟ |
| Evet, kasalarını kimin balta ile kırdığını merak ediyorlar. | Open Subtitles | حسنا, انهم يتسائلون عمن اخذ فأسا الى خزنتهم |
| Danimarkalılar her şeyi söyleyip söylemediğinizi merak ediyorlar. | Open Subtitles | والدنماركيون يتسائلون ان سربت اي معلومات؟ |
| Yaptığı şeyleri nereden bildiğini merak ediyorlar. | Open Subtitles | يتسائلون كيف بوسعه أن يعرف كل شيء عن هذا. |
| Bu yabancıların nasıl hayatlar yaşadıklarını işlerinin ne olduğunu merak ediyorlar. | Open Subtitles | إنهم يتسائلون حول الحياة التي يعيشها هؤلاء الغرباء ماهي أعمالهم |
| Müşteriler, temsilcilerinin yerini merak ediyorlar. | Open Subtitles | والعملاء يتسائلون أين ذهب وكلائهم |
| Ne zaman bırakılacaklarını merak ediyorlar. | Open Subtitles | انهم يتسائلون متي سيتم اطلاق صراحهم. |
| Web sitelerini merak ediyorlar. | Open Subtitles | يدفعهم الفضول للموقع |
| Öyledirler. Hep kime çektiğimi merak ediyorlar. | Open Subtitles | هم دائماً يتسألون من أين أتيت |
| Bu işin altından nasıl kalkacağını merak ediyorlar. | Open Subtitles | ويتساءلون كيف ستقوم بهذا |
| Amerikalılar bu adamı çok merak ediyorlar. | Open Subtitles | الأمريكان فضوليين حول هذا الرجل |
| Komutanlarının durumunu merak ediyorlar. | Open Subtitles | - على شوق للإطمئنان على حال قائدهم - |
| Çünkü seni merak ediyorlar. Hakkındaki her şeyi merak ediyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يتساءلون بصددك، إنهم يتساءلون بصدد كل شيء |