| merhem seni ahmak, biraz önce yol açtığın yanıklara karşı. | Open Subtitles | مرهم أيها الأحمق لتضعه على الحرق الذي أصبت به للتو |
| Şöyle, "işte 1983'den bir merhem 70'lerden biraz krem." Ama kimsenin görmesini istemezsiniz. | Open Subtitles | "هذا مرهم من 1983، مرطّب ما من السبعينات." ولكنك تريد الخصوصية في ذلك |
| Sana bir merhem ve... yanma hissini giderici ilaç yazıyorum, ama... başka ne yapabilirim bilemiyorum. | Open Subtitles | سأعطيك مرهم وبعض مزيلات الاحتقان إلهي، أنا لا أعلم مايمكنني فعله سوى ذلك |
| Evine gidip adam kendinden geçmişken üstüne oturup göğsüne merhem sürecek misin? | Open Subtitles | وتصعدي فوقه بينما هو غائب عن الوعي وتقومي بدهن المرهم على صدره؟ |
| Böcek sokmaları için merhem süreriz, size yüzde yüz sağlıklı getireceğiz. | Open Subtitles | ،سنضع بعض المرهم على أيّما أصابه .ونعيده إليكم في أحسن تقويم |
| Ona özel bir merhem vermiştim canı öyle yanıyordu ki, merhemi arabada çorabını sokarak sürüyordu. | Open Subtitles | أعطيته بعض المراهم الخاصة وقد آذاه بشكل سيئ لانه كان لابد ان يضع منه داخل جوربه في السيارة |
| Bu sabah sizden merhem istedim ama bana nemlendirici vermişsiniz. | Open Subtitles | سَألتُ عن بلسم هذا الصباحِ لَكنَّك أعطيتَني مرطّب |
| Heybede biraz sıvı merhem var, ağrı için sakıncası yoksa... | Open Subtitles | هناك مرهم في حقيبة السرج إذا كنتي لا تمانعي |
| Bandaj, tıbbi bant, antibiyotikli merhem, enerji içeceği, kraker, çorba. | Open Subtitles | ضمادات,شريط طبى,مرهم مضاد حيوى,خليطمشروبالطاقة,سحاب. |
| Tatlım ihtiyacın olursa ecza dolabında merhem var. | Open Subtitles | عزيزي، هناك مرهم في صندوق الدواء إن احتجت له |
| Çok işe yarayan bir merhem önerdiğini hatırlıyorum ama. | Open Subtitles | لكنى اتذكر انه وصف لى مرهم ساعدنى كثيراً |
| Bu bitkiler ve sirkeden yapılan yeşil merhem ve güçlü bir sülük tedavisi. | Open Subtitles | عبارة عن مرهم اخضر مكون من الاعشاب و الخل وعلقات مفعمة بالحيوية |
| Yaraya nane, papatya ve kilden yapılmış bi merhem uyguluyorum. | Open Subtitles | أنا اضع مرهم النعناع والبابونغ مع الطين ليلتئم الجرح. |
| Bileğine biraz merhem sür ve sar. Sonra da yanında kal. | Open Subtitles | أدهن بعض المرهم على ساعدها ضمتها وأبقى معها |
| Her neyse. Gidip biraz daha merhem alayım. | Open Subtitles | أياَ كان سأجري للحصول على مزيد من المرهم |
| Pamuğa biraz Lister Karbolik merhem sürüp kulağına tıkayın. Titremesini keser. | Open Subtitles | ضعي بعض من المرهم على قطعة قطن ضعي القطنة في اذنها ، سيمنعها ذلك من الإرتجاف |
| Ben söylemedim. Kim sana merhem sürdürdü? | Open Subtitles | لم أقل لك بأن تضع المرهم عليه، لمَ وضعت المرهم عليه؟ |
| merhem sürmek istiyorsan bırak doktor sürsün. | Open Subtitles | إن كنت تريد وضع المرهم عليه، فدع الطبيب يضع المرهم عليه |
| Sürekli pomat ve merhem yazdırmam gerekiyor. | Open Subtitles | و أحتاج إلى وصفات طبية دائمة من أجل المراهم و المرطبات |
| - Sevgi, şifalı bir merhem gibi yayılır. | Open Subtitles | الحب ينتشر كما لو أنه بلسم شفاء جميل. |
| Unutun bunu, Bayan F. Bu merhem işe yarıyorsa benim için metre başına birkaç kuruştan daha değerlidir. | Open Subtitles | لقد نسيت سيدة ف لو كان هذا الدهان فعًال .. , فهو يستحق الانتظار وليس مهم الدولار |
| Siz ayakta bekleyin, ben de basur için merhem bulayım. | Open Subtitles | قف هناك ، و سوف أقوم بإحضار مرهماً للبواسير |
| Yine senin şerefine otuz yıllık domuz yağı, çakmak gazı ve merhem kokusu. | Open Subtitles | وعلى شرفك .. ثلاثة عقود ٍ من دهن اللحم وسوائل الاشتعال ، ومرهم تسكين الآلام العضلية |
| Chunin sınavlarında da biraz merhem vermiştin bana. | Open Subtitles | سبقَ وأعطيتني مرهما في امتحان التشونين في الماضي. |
| Bu müthiş merhem sana iyi bir dost gibi gelecek. | Open Subtitles | هذا البلسم الرائع سوف يسعفك كالصديق الخير |
| Tamam, bu sadece merhem. Acıtmayacak. | Open Subtitles | حَسَناً ,هذا فقط باكتين لَنْ يَؤذي |
| Sanırsın hastalıklı derinin üst katmanı tamamen vücuttan sökülmüş ve altında kalan bölge de bir tür merhem ile tedavi edilmiş. | Open Subtitles | لن يلومني أحد إذا فكرت أن الطبقة العلوية الكاملة للجلد المصاب قد نزعت والطبقة التي تحتها عولجت بمرهم من نوع ما |