| Ama bu sabah telesekretere mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | لا. لكني تركت رسالة على .جهاز تسجيل المكالمات هذا الصباح |
| Ben, ben sigara içmem, iyi öderim, hayvan yok, beni geri ara. Güzel deneme, güzel deneme. Ama ben çoktan mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | أنا, أنا لا أدخن, وذو سمعة جيدة, وليس لدي حيوانات أليفة, أعد الاتصال بي. محاولة جيدة, محاولة جيدة, ولكنني تركت رسالة بالفعل. |
| Sekreterine mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | ياه, لقد تركت رسالة مع سكرتيراته |
| Telefonuna buraya geleceğim zamanı bildiren bir mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | تركت رسالة تخبرك بالوقت الذي اعود فيه |
| Telefonuna mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | تركت رسالة على جهازك. |
| Hayır, gerek yok. Dün mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة بالأمس. |
| Daha önce mesaj bırakmıştım. Ben Dylan. Tekrar arayacağımı söyleyin. | Open Subtitles | (لقد تركت رسالة آنفا، أنا (ديلان قل له أنى سأعاود الإتصال |
| mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | ياه, لقد تركت رسالة |
| Sekreterine mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | تركت رسالة إلى مساعدة |
| mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة له |
| Önceki gün bir mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | تركت رسالة اليوم الاخر |
| Marcy, geçen gün Adam Hassler'a bir mesaj bırakmıştım ama bana geri dönüş yapmadı. | Open Subtitles | - أجل (مارسي) لقد تركت رسالة ذلك اليوم لـ (آدم هسلر) ولم يأتني رد منه |
| mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت رسالة |
| - mesaj bırakmıştım. | Open Subtitles | انا تركت رسالة |