| İş anlaşmalarım, ithalat-ihracat, ve yeni pazarlar sayesinde... yüksek mevkilerde çok dost edindim. | Open Subtitles | بواسطة التجارة , التوريد و الإستيراد الأسواق الناشئة تدبرت صداقات فى مناصب عالية |
| Sanırım yüksek mevkilerde arkadaşlarının olması işe yarıyormuş. | Open Subtitles | أعتقد انه من المفيد الحصول على أصدقاء في مناصب عليا |
| Yüksek mevkilerde dostlarım var diyelim. | Open Subtitles | دعينا نقول أن لدي أصدقاء قليلون في مناصب رفيعة. |
| Görüşünü göre asansöre kilitlediğin ibnelerin... yüksek mevkilerde arkadaşları varmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أن هؤلاء الحمقى الذين حبستهم في المصعد لديهم أصدقاء في مناصب عليا |
| - Yüksek mevkilerde dostların olması büyük şans. | Open Subtitles | لحسن الحظ أن لدينا أصدقاء في مناصب عليا نعم |
| İyi mevkilerde daha çok kadına ihtiyacımız vardı. | Open Subtitles | و لقد احتجنا المزيد من النساء في مناصب عليا |
| Branson Rose'nin, yüksek mevkilerde arkadaşları var. | Open Subtitles | برانسون روز, لديه أصدقاء في مناصب عليا |
| Babasının yüksek mevkilerde arkadaşları var. | Open Subtitles | والدها لديه أصدقاء في مناصب عالية |
| Haupt zengindi ve yüksek mevkilerde arkadaşları vardı. | Open Subtitles | كان (هاوبت) ثرياً ولديه أصدقاء في مناصب عليا. |