| Ancak bu, benim bu mevsim yaşadığım tek sürpriz değildi. | Open Subtitles | لكن لم تكن تلك المفاجأة الوحيدة التي صادفتني بذلك الموسم |
| Bu mevsim bana iyi geliyor, hâlâ içimde güller açıyor. | Open Subtitles | إنه الموسم الذى يمضي جيداً معي، أنا الذى مازلت أزهر. |
| Yeni yılın başı veya yeni bir mevsim de olsa harekete geçme motivasyonunuz artıyor. | TED | سواء كان ذلك بداية عام جديد أو حتى موسم جديد، حافزك للعمل يزيد. |
| Yağışlı mevsim sona erdiğinde ve su çekildiğinde pirinçlerini verimli topraklara ekiyorlar. | TED | مع انتهاء موسم الأمطار وتراجع المياه، يزرعون الأرز في القيعان الخصبة. |
| Ve Lenny ölümü yeni bir mevsim başlattı Johnny'nin akciğerlerinde. | Open Subtitles | و بمقتل ليني ، بدأ فصل جديد في رئتي جوني |
| Ona Kendra deriz. 10 mevsim önce geçitten geldi ve götürüldü. | Open Subtitles | نحن نسميها كيندرا منذ 10 مواسم عبرت من البوابه، وسحبت |
| Ilıman iklimlerde mevsim döngüsü duraklardı ve bu da su yollarını çözer, asfaltı ve beton yapıları çatlatırdı. | TED | في المناخات المعتدلة، دورة الفصول ستجمّد وتذيب هذه الممرات المائية، محدثةً شقوقًا في أساسات الرصيف والأسمنت. |
| Yetişkin erkek keskin kuyruklu ormantavukları mevsim başlangıcı için alıştırmalarını yapıyorlar. | Open Subtitles | الطهيوج الذكر البالغ مستدَقّ الذيل منشغلٌ في تدريب ما قبل الموسم |
| Olası diğer bir istikamet Havai idi. Fakat mevsim yüzünden, kaptan şiddetli fırtınalara yakalanacaklarından korkuyordu. | TED | كانت هاواي وجهة اأخرى نظراً لحلول الموسم, كان الكابتن متخوفاً من أن تصيبهم العواصف الشديدة |
| mevsim sonunda kuru, yüzde 8 ila 10'unun su olduğu, ama canlı bir tohum üretirler. | TED | وفي نهاية ذلك الموسم فإنها تنتج بذرة، تكون جافة و تحتوي 8 إلى 10 بالمائة ماءا، ولكنها حية تماما. |
| - Bereket versin ki. - Yağmurlu bir mevsim de yok. | Open Subtitles | الحمد لله - وكذلك لا يوجد موسم ممطر حقيقي هنا - |
| Muhbirler bu mevsim iyi hasat kaldıracaklar. | Open Subtitles | الرواه سيكون لديهم موسم حصاد جيد هذا الموسم |
| mevsim kışmış ve o kadar fazla değişmiş ki memleketi kardan başka tanıdık hiçbir şey yokmuş ortada. | Open Subtitles | .كان في موسم الشتاء .وبسبب الثلج , لم يميّز أي شيء في بلده .تغيّر الكثير |
| İlkbahar, yaz, sonbahar ve ... Ses:Benim en sevdiğim mevsim kıştır. MT: Şey evet, benim de. | TED | هناك فصل الربيع، والصيف، الخريف و صوت: الفصل المفضل لدي هو الشتاء.م. ت: نعم، هو مفضل لدي كذلك. |
| Bir mevsim daha kalmak üzere anlaşmamızı da düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا أيضا كنت أفكر بشأن إتفاقيتنا حول البقاء فصل آخرِ |
| Ama mevsim sonbahardı ve bu, rakunların kış için tıka basa yedikleri bir mevsimdi. | Open Subtitles | على كل حال , لقد كان فصل الخريف حيث الراكون يجمعون الغذاء لفصل الشتاء |
| Bir Amerikan süpermarketinde mevsim diye bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا توجد مواسم بمحلات بيع الاغذية الامريكية |
| mevsim değişikliği veya filizlenen bir tohumun gelişimi de olsa kameralar, yeni gözler aracılığıyla güzel bir dünya görmemize imkan sağlıyor. | TED | سواءً فيما يخص تغير الفصول أو نمو البذور المزروعة تتيح لنا الكاميرات مشاهدة عالم جميل عبر عيونٍ جديدة |
| Peki, Jim, Kelly, Tahminim, mevsim sıcaklığı ile güneş ışığını normalden fazla olacak. | Open Subtitles | حسناً، جيم، كيلي، التوقعات الجوية، الكثير من شروق الشمس مع درجات الحرارة الموسمية |
| Mevsime göre değişebilir. Boya fiyatları her mevsim farklıdır. | Open Subtitles | يتعمدد على الموسم أسعار اللوحات تختلف بإختلاف المواسم |
| İlk iki mevsim... Yok yok üç mevsim boyunca oradaydım. | Open Subtitles | أوّل موسمين, كلاّ أوّل ثلاث مواسم كنت هنا, كنت أمشي بالطريق ذاته... |
| San Francisco, Kaliforniya'daki Dört mevsim otelini bağlar mısınız lütfen? | Open Subtitles | سان فرانسيسكو كاليفونيا من فضلك فندق الفور سيزون ، شكراً |
| Saat üçte Dört mevsim'de beş kişilik öğle yemeği için rezervasyonumuz var. | Open Subtitles | - لدينا حجوزات للغداء لخمسة أشخاص في "فور سيزونز" في الساعة الثالثة |
| mevsim normallerinin dışında diyerek neyi kast ediyorsun? | Open Subtitles | ستهب رياح غير موسمية ماذا تقصد برياح غير موسمية؟ |
| Sonbahar ilkbahar ve kıştan sonra en sevdiğim mevsim | Open Subtitles | بجانب الربيع والشتاء، الخريف هو فصلي المفضّل. |
| mevsim geliyor süslemek için Gelin olan toprağı | Open Subtitles | يَجيءُ الفصلَ للزَخْرَفَة هذه الأرضِ العرسيةِ |
| mevsim başında, daha birkaç hafta önce bırakılmış olan yumurtalar çatlamaya başlıyor. | Open Subtitles | البيض الذي وُضِعَ قبل أسابيع قَليلة، في بدايةِ الفصلِ يَبْدأُ بالتَفْقيس. |
| En sevdiğin mevsim? | Open Subtitles | ما هو موسمك المفضل؟ |