| Hayatımdaki en önemli şey de bu sırada meydana geldi. | TED | وهو أهم شيء في حياتي حدث أيضاً في ذلك الوقت. |
| Çok gizli alerji araştırma laboratuvarında bir karışıklık meydana geldi. | Open Subtitles | حدث ليلة أمس, شغب فى مختبر خاص بالأبحاث المتعلقة بالحساسية |
| Hatta buna benzer bir hadise Venezuela'da Maracaibo gölünde yıllarca meydana geldi. | Open Subtitles | في الحقيقة نفس الشيء حدث في فنزويلا لعدة سنوات في بحيرة ماراكايبو |
| Evet, bir çeşit olay meydana geldi. O iyi mi? | Open Subtitles | أجل هناك حريق صغير في المبنى هل هو بخير؟ |
| Sevgili Amerikalılar, tarihi ve tahmin edilemeyecek bir olay meydana geldi. | Open Subtitles | اخوتى الأمريكيين حادثة تاريخية غير متوقعة قد حدثت |
| Ve yerel haberler, iki genç ölümü daha meydana geldi her ikisi de intihar. | Open Subtitles | وفي الأخبار المحلية، وفاة مراهقتان أكثر حدثتا كلاهما إنتحار |
| bu sekilde insanlarin yasam isteklerini arttirdilar. Bunlar Avrupa Imparatorluklarinda meydana geldi. | TED | حدث ذلك بالفعل فى الإمبراطورية الأوربية. |
| Bu iki yıl önce Kuzey Japonya'da meydana geldi. | TED | وهذا ما حدث في اليابان منذ عامين، في شمال اليابان. |
| Bu evrim her biri tarihsel bir olaya bağlı olan üç aşamada meydana geldi. | TED | حدث هذا التطور خلال ثلاث مراحل، كل مرحلة مرتبطة بوضع تاريخي معين. |
| Olay geçen yıl Noelden yaklaşık bir hafta önce meydana geldi, | Open Subtitles | حدث هذا العام الماضي قبل الكريسماس بحوالي اسبوع |
| Kontrolü eline almasına yetecek kadar hisse satın aldı... ve sonrasında bu olay meydana geldi. | Open Subtitles | كان يحاول شراء مزيد من الأسهم للسيطرة على الشركة بعدها حدث أمر الإختطاف |
| Sadece rastgele bir trafik denetiminde meydana geldi. | Open Subtitles | كل هذا حدث بسبب توقف عشوائي لحركة المرور |
| Bugün kocanızı görmek istiyordunuz, ve sonra bu olanlar meydana geldi. | Open Subtitles | أنتى أردتِ ان تري زوجك اليوم وبعد ذلك حدث كل هذا الامر |
| Olay doktoruyla tartışmasından ancak bir kaç saat sonra meydana geldi . | Open Subtitles | حدث ذلك بعد ساعات فقط من مشاجرتها مع الطبيب |
| Londra'dakiİsrail Büyükelçiliği'nde bu sabah 9.30 sıralarında bir mektup y oluyla patlama meydana geldi. | Open Subtitles | حدث انفجار في السفارة الاسرائيلية تسبب فيه مظروف ملغم وصل اليها في التاسعة و النصف هذا الصباح |
| Ryan'ın halkası güncellendi. Bir sistem hatası meydana geldi. | Open Subtitles | تقرير عن طوق "رايان" هناك حريق صغير بدوائره |
| Ve sonra sahnede bir ateş meydana geldi. | Open Subtitles | ثم كان هناك حريق على خشبة المسرح. |
| Bunların en az üçü sizin arka bahçenizde meydana geldi. | Open Subtitles | ثلاثة منها على الأقل قد حدثت حولك. |
| İyi haber ise bu daha önce de meydana geldi. | Open Subtitles | الخبر الجيد هو أنها قد حدثت سابقاً |
| Haberlerle karşınızdayız. Dün gece Manhattan'ın göbeğinde son 8 yılın New York'undaki en büyük katliam meydana geldi. | Open Subtitles | الشرطة متحيرة بشأن جريمتين غير مرتبطتين * *حدثتا في (ميدتاون مانهاتن) البارحة |