| Primatlar da. Mavikuşlar oldukça meyilli. | TED | و الرئيسيات أيضا. و بعض الطيور أيضا عرضة لهذا الشعور. |
| Pek resmi değilim, komite son oylamayı yapıyor, ama herkesin meyilli olduğu belli. | Open Subtitles | ليس رسمياً، وما زالت اللجنة تحتاج للقيام بالتصويت الأخير لكن توضح ميول الجميع |
| Daha önce söylemem gerektiğinin farkındayım, ama sorunları görmezden gelmeye meyilli bir insanım. | Open Subtitles | وكان عليّ إخبارك سابقاً لكنّني أميل إلى تجاهل المشاكل |
| Kuzey Amerikada atesboceklerini gozlemlerseniz, Kuzey Amerikanin bircok seyi gibi, onlar bagimsiz olmaya meyilli operatorler. Birbirlerini gozardi ediyorlar. | TED | إذا رآيتم يراعات في شمال أمريكا، مثل العديد من الأشياء في شمال أمريكا، إنهم يميلون إلى الإستقلال. فيتجاهل بعضهم بعضا. |
| Hiç kocanızın intihara meyilli olduğu izlenimine kapıldınız mı? | Open Subtitles | هل خطر لكِ أن زوجك كان ميال ليفعل بنفسه ما فعل ؟ |
| - Evet, tüm gücünü kullanmaya meyilli. | Open Subtitles | أجل، إنها تميل لبذل أقصى جهدها لنيل مرادها |
| Ne yazık ki evdeki gergin ortam, onu sinirli ve intihara meyilli bir balık haline getirdi. | Open Subtitles | حالة البيت المؤسفة جعلت بليبير تنتحر |
| Genetik meyilli bu üç kanser de yenildi. | Open Subtitles | الميول الجينية لتلك الثلاث أنواع من السرطان تم القضاء عليها |
| Banka soygunları onları cinayete meyilli bağımsız anarşistler haline getirdi. | Open Subtitles | سرقات المصارف تشير الى أنهم مثيري فوضى مستقلين مع نزعات للقتل |
| "Norman Burroughs cinayete meyilli. İflah olmaz bir alkolik. | Open Subtitles | "نورمان بوروز لديه نزعة للقتل وهو مدمن كحول بدون عذر واضح |
| Öte yandan, şirketindeki avukatlar kazaya bir hayli meyilli gibi. | Open Subtitles | من ناحية أخرى المحامين في شركتك من المؤكد أنهم عرضة للحوادث |
| - Evet, ayrıca çok iyi bir nişancı olduğunu ama gözünün bozulduğunu yaralanmaya çok meyilli olduğunu, çünkü ölüme meydan okumaktan zevk aldığını da yazdı. | Open Subtitles | نعم كما كتبت ايضا انك كنت قناص، بارع لكن نظرك اصيب و كنت عرضة لاصابة |
| şiddet kullanmaya meyilli birisi hikayemi duyup daha iyi bir yolun olduğunu fark edebilir diye yapıyorum. Şiddetli, hoşgorüşüz bir ideolojiye maruz kalsam da fanatikleşmediğimi görür diye yaptım. Fanatikleşme yerine tecrübemi kullanarak | TED | أقوم بهذا على أمل أنه ربما يكون هناك شخص ما يوما ما مجبرا على استعمال العنف ربما قد يستمع إلى قصتي ويدرك أن هناك طريقا أفضل، أنه وإن كنت عرضة لذلك العنف، والإيديولوجية غير المتسامحة، لم أصبح متعصبا. |
| Sunucudaki ilk 2.5 yıl kadar, intihara meyilli haftada en az iki çocukla konuştum. | TED | في خلال العامين الأولين على إنشاء هذا الخادم، تحدثت في المتوسط مع طفلين أسبوعيًا ممن لديهم ميول انتحارية. |
| Laboratuar fareleri tutarsız, sıkıntılı ve şiddete meyilli davranışlar sergilemeye başladılar. | Open Subtitles | فئران المختبر تعرضت للسلوك الإدراكي اللاعقلاني و الأكثر إزعاجاً لديه ميول إلى العنف |
| Depresyona meyilli birisiyim. | Open Subtitles | من الواضح, أننى أميل إلى الأكتئاب |
| Parçalanıp zayıflamaya meyilli hale geldiklerinde kablolar tek tek zayıflamaya başlar. | Open Subtitles | والجواب، إنهم يميلون إلى التشقق والتقطيع كلاً على حدا، وبعد ذلك يحدث نوع من التعاقب، |
| Hırsızlığa meyilli, içine kapanık bir çocuk. Kaçmaya çalıştığı birkaç okuldan kovulmuş. | Open Subtitles | ميال إلى السرقة، الانطواء طُرد من عدة مدارس بسبب الهرب |
| - Evet, tüm gücünü kullanmaya meyilli. | Open Subtitles | أجل، إنها تميل لبذل أقصى جهدها لنيل مرادها |
| Ne yazık ki evdeki gergin ortam, onu sinirli ve intihara meyilli bir balık haline getirdi. | Open Subtitles | حالة البيت المؤسفة جعلت بليبير تنتحر |
| Ben o manyak, ne yapacağı belli olmaz intihara meyilli polisim. | Open Subtitles | أنا الشرطي المجنون المزاجي ذو الميول الإنتحارية. |
| İntihara meyilli birine mi benziyorum? | Open Subtitles | أتعتقد بإنه لدي نزعات انتحاريه |
| Fakat Matador kendini yok etmeye meyilli değil. | Open Subtitles | ولكن "السفاح" لا يعاني من نزعة تدمير ذاتي |
| Şimdiki zamanda ise, "X-Styles" için vazgeçilmez adamım kablolu televizyonun paranormal aktivitelere meyilli programı. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر أنا مرشح لتغطية أزياء أكس توقف تلفزيون القناة الأولى الذي يميل إلى الأشياء الخارقه |
| İntihar etmeye meyilli olduğum zamanlarda sadece bunu içerim. | Open Subtitles | أشربها عندما أكون عملياً على وشك الأنتحار. |
| Evet, zeki doktorlarla aynı fikirde olmadığım için birden intihara meyilli biri haline geldim! | Open Subtitles | نعم، فقط لأنني لا أتفق مع الأطباء الأذكياء أصبح فجأة انتحارياً |