| İnsanlar mezarlıkları sadece cenazeler için değil, ayrıca kutlamalar, tatiller veya bir akşamüstü yürüyüşü için de ziyaret ediyorlardı. | TED | كان الناس يزورون المقابر في الجنائز، والمناسبات وأيام العطل أيضاً، أو ببساطة، عصراً في الهواء الطلق، |
| Fakat eski mezarlıkları canlandırdıkça, cenaze törenlerinin geleceğini düşünüyoruz. | TED | لكن حتى ونحن نحاول إحياء المقابر القديمة، فإننا نعيد النظر في مستقبل الدفن. |
| O yüzden yerel mezarlıkları, cenaze evlerini ve morgları tarayın. | Open Subtitles | لذا تأكدوا من مسح المقابر المحلية منازل الدفن,و المشارح |
| Sanayi devrimiyle şehirler büyüdükçe, küçük şehir kilise mezarlıklarının yerini büyük kenar kent mezarlıkları aldı. | TED | مع تقدّم المدن أبّان الثورة الصناعية، حلّت مقابر الضواحي الكبرى محل مقابر المدن الصغيرة. |
| Bankaların gölgesindeki şehir mezarlıkları, istasyonları ve tapınaklarıyla... | Open Subtitles | مع مقابر بلدها في ظلال البنوك و المعابد و المحطات |
| Hastaneleri, cenaze evlerini ve mezarlıkları kontrol ettim. | Open Subtitles | حسنا، لقد تحققت من المستشفيات، المقابر اماكن الجنازات |
| Aslına bakarsanız, insanların mezarlıkları o kadar sevdiğinden emin değilim. | Open Subtitles | بصدق، أنا لست متأكد من أن الناس مثل المقابر كل ذلك بكثير. |
| Kendi mezarlıkları var. | Open Subtitles | إنهم يمتلكون بعض المقابر بالخارج |
| mezarlıkları çok seviyor. | Open Subtitles | لم أسميه, لقد تبنيته, أنه يحب المقابر |
| Dweep, bu şüphesiz güzel bir yüzük fakat bu nedenle geceleri mezarlıkları kilitliyorlar sanırım. | Open Subtitles | (حسناً يا (دويب بالطبع هذا خاتم جميل ولكن أعتقد أنهم لهذا يقومون بإغلاق المقابر أثناء الليل |
| mezarlıkları sever misin, Barney? | Open Subtitles | هل تحب المقابر , بارلى ؟ |
| mezarlıkları çok severim. | Open Subtitles | إنني أحب المقابر القديمة |
| "mezarlıkları koruyun" dedi. | Open Subtitles | قال: "أحموا المقابر" |
| Bazı insanların özel mezarlıkları olur. | Open Subtitles | حسنا، بعض الناس عندهم حمامات سباحه بعض الناس عندهم مقابر جنود هذا يحدث |
| Kendi mezarlıkları var. | Open Subtitles | إنها مقابر |