| Mezcal döndüğünde tek bir kurşun bile fikrini değiştirmeye yeter. | Open Subtitles | أن ميزكال تلزمه رصاصة في رأسه ليغيَر رأيه |
| Mezcal'deki solucanın afrodizyak olduğunu söylerler. | Open Subtitles | "يقولون أن دودة "ميزكال مثيرة للشهوة الجنسية |
| - Güney Afrika'nın uzak bir köyünde yapılmış bir Mezcal. | Open Subtitles | - "هذا "ميزكال - يُصنع في القرى البعيدة من أمريكا الجنوبية |
| Görüyorsunuz Bay Mezcal, atlarımı çalarsanız sizi vurmam gerekir. | Open Subtitles | كما تعلم يا سيد مازكال إنكم إذا سرقتم خيولنا فسأضطر الى قتلكم |
| Yirmi beygir için Mezcal Teksas'ı fetheder. | Open Subtitles | مقابل 20 حصاناً سيقوم مازكال باحتلال تكساس |
| Pekala, pekala. Jeff! Adamlara söyle, Bay Mezcal'in yirmi at çalmasına izin versin. | Open Subtitles | جيف، أخبر الرجال بأن السيد مازكال يستطيع أن يسرق 20 حصاناً |
| Ona atlayıştan önce içinde GHB olan bir Mezcal hediye etmişsiniz. | Open Subtitles | أعطيتها جرعة من مشروب (ميزكال) مع حمض غاما-هيدروكسي قبل أن تقفز |
| Tekila. Eğer varsa Mezcal olsun. | Open Subtitles | مشروب "تاكيلا" أو "ميزكال"، إذا كان لديك |
| Mezcal, eğer varsa. | Open Subtitles | "ميزكال" إن كان لديك |
| Mezcal, iki tane. | Open Subtitles | - نريد كأسي (ميزكال) |
| Mezcal getirmişti. | Open Subtitles | (أحضر (ميزكال |
| Emeliano herşeyi söyleyecek! Ben Mezcal'in adamlarındanım. | Open Subtitles | أيميليانو سيقول كل شيء أنا أحد رجال مازكال |
| Başkan Mezcal'e çiftçileri kovmasına karşılık 20 beygir sözü verdi. | Open Subtitles | ...الرائد وعد مازكال بـ20 حصاناً إذا طردنا المزارعين من هنا |
| Sonra biz ayrılacağız ve Bay Mezcal kalanını halledecek. | Open Subtitles | بعدها سنغادر والسيد مازكال سيتولَى الباقي |
| Mezcal'le birlik olacak demek! | Open Subtitles | هذا يعني بأنه سينضم الى مازكال |
| Mezcal bizi atları çalmak için gönderdi. | Open Subtitles | ! مازكال أرسلنا وراء الخيول |