| Eminim Michael'ın yarın için özenle hazırlanmış bir partisi vardır... | Open Subtitles | أراهن على أن مايكل لديه بعض التفاصيل حول تنظيم حلفة |
| Stanley, ben kapıdan girmeden önce Michael'ın son söylediği neydi? | Open Subtitles | ستانلي ماكان آخر شيء قاله مايكل قبل أن آتي هنا |
| Russell aradı ve bir miktar saf George Michael'ın lazım olduğu söyledi. | Open Subtitles | رسل كلمني وقالو انهم بحاجة إلى 20 شخص مثل جورج مايكل ,نجم |
| Michael'ın kararını çiğneyip seni bu intihar görevine göndermemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | أنتِ تريدين مني تجاهل قرار مايكل وإرسالك فيما يُسميه بالمهمة الانتحارية؟ |
| O zaman, Michael'ın dostu olun. Dediklerini yapın. | Open Subtitles | اذا كونوا أصدقاء لمايكل و افعلوا ما يقول |
| Sam Michael'ın geldiğinden bahsetti. Çok mutlu olmalısın. | Open Subtitles | سام اخبرني عن وصول مايكل كم يجب أن تكون سعيدة |
| Michael'ın annesi saray çevresinde pek kabul edilmedi. | Open Subtitles | والدة مايكل لم تكن مقبوله تماما فى دائرة البلاط الملكى |
| Michael'ın Prenses Flavia ile evlenme amacının olduğunu düşünmek size ne sağlar? | Open Subtitles | ما الذى يجعلك تظن أن مايكل لديه أى نوايا فى الزواج من الأميره فلافيا ؟ |
| Belli ki Michael'ın tuzağı. Seni aptal sanıyor olmalılar. Bekle biraz. | Open Subtitles | واضح أنها خدعه من مايكل لابد أنهم يعتبرونك شخص أحمق |
| Kralı bu gece Michael'ın şatosuna götürecekler. | Open Subtitles | سينقلون الملك الليله من الغابه إلى قلعة مايكل بالقرب من زندا |
| Buna karşılık Michael'ın şatolarını ve mülklerini bana verebilirsin. | Open Subtitles | و طبعا ربما تسلمنى قلعة مايكل و ممتلكاته |
| Gözün Michael'ın şatosunda ve topraklarındaydı ya da en azından öyle söylüyordun. | Open Subtitles | أنت وضعت نصب عينيك قلعة مايكل و ممتلكاته .. أو هذا على الأقل ما قلته لى |
| Michael'ın Villette'i öldürmüş olamayacağını da açıklayacağım. | Open Subtitles | وسأشرح أيضاً أن مايكل لا يمكنه أن يكون قد قتل فاليت |
| Neyse, bu senin güvenliğin için Michael'ın istediği bir şeydi. -İstediğin şeyleri biz aldırırız. -Anlıyorum. | Open Subtitles | هذا ما طلبة مايكل حرصاً على سلامتك و أوصانا بشراء كل احتياجاتك |
| Tanrı'nın, Aziz Michael'ın ve Aziz George'un adına... sana silah taşıma hakkını ve adalet dağıtma gücünü veriyorum. | Open Subtitles | بسم الرب, القديس مايكل و القديس جورج أمنحك الحق لحمل السلاح و القوة لتلبية العدالة |
| Michael'ın doktoru beni hastaneye yatırmak istedi. | Open Subtitles | 45 صباحاً وبعد وصولي للمشفى لأقل مايكل وإذا بطبيبه يريد أن يضعني بالسرير |
| Michael'ın doktoru beni hastaneye yatırmak istedi. | Open Subtitles | 45 صباحاً وبعد وصولي للمشفى لأقل مايكل وإذا بطبيبه يريد أن يضعني بالسرير 8: |
| Hepsi Michael'ın avukatının arkadaşı olan potansiyel yatırımcılar. | Open Subtitles | ربما يكونوا مستثمرين أَو أصدقاء محامي مايكل |
| Sonra olaylar kontrolden çıkarsa, Michael'ın kaçacağı yerin burası olduğunu anladım. | Open Subtitles | لقد لاحظت إن الأمر كان سريع بالنسبة لمايكل إذا خرجت الأمور عن سيطرتة |
| O zaman, Michael'ın dostu olun. Dediklerini yapın. | Open Subtitles | اذا كونوا أصدقاء لمايكل و افعلوا ما يقول |
| Michael'ın babası bilgisayar adı verilen bir şey üzerine çalışıyordu. | TED | وقد كان والد ميشيل يعمل على الكمبيوتر في تلك الاثناء |
| Michael'ın da ömrü boyunca komi olmasını istiyorsan hiç durma, hayır de. | Open Subtitles | ومايكل يكون خادم في الفندق لبقية حياته فقط قولي لا فقط ابتعجي |