| Ertesi gün kendimi Midtown Tüneli'nde trafiği idare ederken buldum. | Open Subtitles | ذهبت وأعتقلته وعملت القضية وفي اليوم الثاني كنت أدير عملية نفق تهريب في وسط المدينة |
| Midtown'dan çalınan her arabayı onun adamları çalıyor. | Open Subtitles | أي سيارة يتم سرقتها من هنا وحتى وسط المدينة تصبح لهذا الرجل |
| - Geçen gün bize, bir arkadaşınızla Midtown'da yemek yediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | ذلك اليوم أخبرتينا أنكِ كنتِ في عشاء مع صديق في وسط المدينة |
| Tabi söylememe gerek bile yok ama Midtown Alışveriş merkezinde hizmetimize daha fazla ihtiyaçları yok. | Open Subtitles | ولكن ودون حاجة للقول، خدماتنا في مجمع وسط المدينة لم تعد مطلوبة |
| Amacım eve dönmekti ama kazara Midtown Tüneli'ne döndüm. | Open Subtitles | كنت انتويت الذهاب للمنزل و لكن بدون قصد دخلت في نفق وسط المدينة |
| Midtown'da içi para dolu bir kasanın şifresi var içinde. | Open Subtitles | هذه أرقام سرية لخزانة في وسط المدينة تحوي حقيبة مليئة بالمال |
| Olan her şeyi göz önüne aldığımızda Midtown ofisimizin ele geçirildiğini varsayıyoruz. | Open Subtitles | بالنّظر لكل ما حدث يجب أن نفرض أن مكاتبنا في وسط المدينة تم المساس بها |
| Midtown'da bu mekanın sahibi. Bizim için biraz süslüdür. | Open Subtitles | يمتلك مكانا ما في وسط المدينة إنه راق بالنسبة لنا |
| Son paketi gönderildiği Midtown Postanesi'ne kadar izledim. | Open Subtitles | لقد تعقّبت أخر حزمة إلى مكتب بريد وسط المدينة التي أُرسِلَت منه |
| Geçen yıl Midtown'da üzerinde çalıştığım bir yer var. | Open Subtitles | إليك مبنى عملت عليه العام الماضي في وسط المدينة. |
| NY Takipçisi tarafından tespit edilen kişi ve bak, Midtown'da kim var? | Open Subtitles | أنظري موقع ملاحقي " نيويورك " وأنظري من في وسط المدينة |
| Çünkü benim gitmem... şey için Midtown'a gitmem... | Open Subtitles | لانه عليّ... علي ان اكون في وسط المدينة... مناجل... |
| Midtown'da endüstriyel bölgede. | Open Subtitles | منطقة صناعية بالقرب من وسط المدينة |
| Midtown'a geçip, her gün metroyla okula gidebilirim. | Open Subtitles | بإمكاني الذهاب إلى وسط المدينة |
| Midtown ekibi çalışmaya başlamış. | Open Subtitles | طاقم وسط المدينة في موقعهم الآن |
| Sanki Midtown'daki tüm sosislileri yedi. | Open Subtitles | هو أكل كل الهوت دوغ في وسط المدينة |
| Eskiden takıldığım yerleri görmek Garment District'te, Midtown'da yürümek ve babanın eski binasını görmek. | Open Subtitles | رؤية الأماكن القديمة ... المشي من خلال وسط المدينة في منطقة ملابس ... ونرى بناء الأب العجوز. |
| Konservatuvar Oteli, Midtown Tüneli projesi ve 44 ve 11.'de bulunan bazı büyük yapılar. | Open Subtitles | فندق "كونزرفتوري" و مشروع القناة وسط المدينة و أربعة مواقع كبيرة في الشارع الـ44 و الـ11. |
| Şayet sabahın bu erken saatinde kalktıysanız, dışarıda güzel, güneşli bir gün var ve özellikle de şehrin Midtown ve Buckhead bölgelerini pırıl pırıl aydınlatıyor. | Open Subtitles | هناك شروق الشمس جميل في الخارج إذا إستقيظتم في هذه الساعة المبكرة البرق يبرق في الأفق ... "عبر وسط المدينة و "باك هيد |
| Hayır, orası Midtown*. | Open Subtitles | لا , انها تقع في وسط المدينة |