| Depoda vurulan kız. Miki Waleska. | Open Subtitles | الفتاة التي ُقتلت في المخزن هي ميكي واليسكا |
| Bu aralar Miki Fare Kulübü'nü seyrettiniz mi? | Open Subtitles | يا رفاق هل شاهدتم نادي ميكي ماوس مؤخراً؟ |
| Miki, bu şekilde dövüşemezsin. | Open Subtitles | ميكي لا يمكنك القتال وأنتي في هذه الحالة |
| Çocuklarını Disneyland'a götürmüş ve Miki Fare'yi üzerine benzin dökmüş yakarken izliyorlar gibiydi. | Open Subtitles | كان كما لو أني أخذت أبنائي إلى ديزني لاند وجعلتهم يشاهدو ميكي ماوس ينتحر أمامهم |
| Hangi Miki Fare organizasyonu bir takıma böyle bir isim verir? | Open Subtitles | أى مؤسسة ميكى ماوس ستوافق على أسم كهذا لأى فريق |
| Neden gidip Miki Fare okumuyorsun, pislik? | Open Subtitles | لماذا لا تشاهد ميكي ماوس، يا مقورن، سأضاجعك |
| Çünkü şu Miki Fare zımbırtılarını derse getiriyorsun. | Open Subtitles | هذا لأنك تأخذ دروس ميكي ماوس تلك. |
| - Bunu Miki Juba için yapıyorum. Bunu Celia Kirby için yapıyorum. | Open Subtitles | من أجل "ميكي جوبا"، ومن أجل "سيليا كيربي" |
| Miki Fare işleri yapardık, küçük soygunlar, esrar satışı çalıntı eşya. | Open Subtitles | نحن نَعمَلُ ميكي ماوسُ يُحرزُ، تَعْرفُ، قدر مؤثّر... ... البضائعالمسروقة. مادةكلام فارغِ. |
| Miki, keşke sana katılabilseydim. | Open Subtitles | ميكي ليتني أستطيع أن أكون معكي |
| (Gülüşmeler) Belki daha da iyisi olacaktı ve biraz daha kuzeye, Orlando'ya, Miki Fare'nin yaşadığı yere gidecektik. | TED | (ضحك) ربما لو حدث ذلك لكان أفضل ونحن في طريقنا للذهاب شمالاً قليلاً إلى "اورلاندو" حيث كان يعيش "ميكي ماوس" |
| Kutlamalar sana, Miki. | Open Subtitles | التهنئة لك أنت يا ميكي |
| Kendilerinden emin bir şekilde savaşıyorlar, İkinci Kale'nin komutanı Miki Üçüncü Kale'deki askerleri tekrar mevzilendirdi. | Open Subtitles | يقاتلون كرجل ممسوس، وقد قام قائد الحصن الثاني (ميكي) باعادة انتشار جنود الحصن الثالث |
| Washizu ve Miki'nin adamları, düşmanı Garnizon'da tuzağa düşürmek üzere peşlerinden gittiler, efendim. | Open Subtitles | يا سيدي، دفع رجال (واشيزو) و(ميكي)العدو للتراجع حتى الآن مما أوقعهم بالشرك في الحامية |
| Washizu ve Miki'yi buraya getirin. Onlara bizzat teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | أحضروا (واشيزو) و(ميكي)هنا، فإني أود أن أشكرهما بنفسي |
| Bu doğru olsa bile, Miki, Büyük Efendi'ye kehanetten bahsederse Büyük efendi sana yine de güvenecek mi? | Open Subtitles | حتى لو كان هذا صحيحا، هل تعتقد أن السيد العظيم سيثق بهذا الشيء هكذا، إذا ما أقدم (ميكي) على ابلاغه بالنبوءة؟ |
| Miki'nin, Büyük Efendimizi bilgilendirip bilgilendirmediğini merak ediyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني سوى التساؤل يا ترى عما إذا كان (ميكي)قد أبلغ بالفعل السيد العظيم |
| Washizu öncü birliğimi al. Miki, sen de Örümcek Ağı Kalesi'ni. | Open Subtitles | (واشيزو)، تولى طليعة قواتي، (ميكي)، تولى قلعة شباك العنكبوت |
| O rahatsız kalbinle Miki'ye kara çaldın. | Open Subtitles | يوجد بقلبك المضطرب الذي يفتري على (ميكي)روحا شريرة كامنة |
| - Kuzey Garnizonu'nu- kandırıyor, güvendiği Miki'yi Örümcek Ağı Kalesi'ne gönderip tehlikeden uzak tutuyor ve en nefret ettiği düşmanı olan seni tehlikeye gönderiyor. | Open Subtitles | ويرسل (ميكي)الذي يثق به.. بعيدا عن المخاطر ليحرس قلعة شباك العنكبوت ويلقيك أنت، يا من تكون خصمه اللدود إلى الأخطار |
| Burada bir yüzünde Miki Fare, diğerinde Donald Duck olan lanet olasıca beyaz çoraplardan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتكلم عن عمل مرح مع ميكى ماوس على جانب و دونالد داك على الآخر |
| Miki gibi bir gelinim olsun istiyorum. | Open Subtitles | اتمنى ان احصل على ابنة في القانون كميكي |