| Oh, evet, kasabadan bir ve ya iki mil ötede, ve mısırlıları asıyorlar... | Open Subtitles | نعم ، على بعد ميل أو اثنين من المدينة و شنق المصريين |
| Yarım mil ötede helikopter pisti var. | Open Subtitles | هناك نقطة هبوط للطائرات على بعد ميل من الموقع |
| Her şey. Bunların hepsi bulunduğum yerden 5 mil ötede, 1960-1975 arasında Stanford Üniversitesi'nde oldu. | TED | كل شيء حدث في نطاق لايتعدى خمسة أميال من حيث أقف الان، في جامعة ستانفورد في الأعوام مابين 1960 الى 1975. |
| Buradan on mil ötede onu zıpkınladık. | Open Subtitles | لقد ضربناه برمح، على بعد أقل من عشرة أميال من هذا الموقع |
| Buradan 10 mil ötede oturuyor, tamam mı? Bu benim tek şansım. | Open Subtitles | انها تسكن 10 اميال من هنا هذه فرصتى الوحيده |
| Hepsinde aynı gizemli hastalık var, hepsi de Washington'dan 30 mil ötede. | Open Subtitles | جميعهم مصابين بنفس المرض الغامض وجميعهم على بعد 30 ميل من العاصمه |
| Olmamalı zaten.Bir mil ötede emniyete alınmış bir bölge var. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يحدث مرة أخرى. هناك ربع ميل عهد الساخنة بعيدا. |
| Bir mil ötede, bir SUV'nin yanında süratle geçtiğini söylüyor. | Open Subtitles | قالت أنها رأت شاحنة تُسرع لتسبقها على بُعد ميل |
| Uçağımız üç mil ötede vuruldu. | Open Subtitles | تم إسقاط طائرتنا على بعد ميلين من هنا |
| Sizden yaklaşık bir buçuk mil ötede asfalt bir yoldayız. İzleri burada bitiyor. | Open Subtitles | إننا على بعد ميل ونص من أخِر الطريق المرصوف |
| Eğer bir mil ötede yaşıyorsan bunu umursamaz ama döngünün içine girdiğinde... seni pençeleriyle parçalar. | Open Subtitles | يكرهون وجود أحد حتى لو على بعد ميل كامل .. لكن إن دخلتِ إلى دائرتهم . سيقومون بتدميرك |
| Adam bir mil ötede. Onu şimdi indirirsek, hiçbir sivil ölmez. | Open Subtitles | أنه على بعد ميل واحد اذا قضينا عليه من الان لم يموت أي مدني |
| Buradan yaklaşık 3 mil ötede, çalılıkların yönünde madene ait bir uçak pisti ve eski bir Dakota var. | Open Subtitles | على بعد 3 أميال من هنا وفي وسط الأشجار هنالك مهبط طائرات وبه طائرة داكوتا قديمة هابطة عليه |
| - Oldukça. Kamyon buradan üç mil ötede geçecek. | Open Subtitles | الشاحنة التي جهزوها ستمر على بعد 3 أميال من هنا |
| 6 mil ötede, şu tepenin arkasında Mesa Ecza Deposu ve Nakliye Tesisi var. | Open Subtitles | ستّة أميال من هنا، فوق وعلى تلك القمّة فى مبنى ميسا الصيدلى وسيلة النقل والتخزين |
| - Orası da 4 mil ötede, pek fark etmiyor. - Burada bekleyelim de cadı bizi yakalasın mı? Geliyor çünkü. | Open Subtitles | ـ انه يبعد اربعة اميال من هنا ـ هل ننتظر هنا حتى قدوم الساحرة و تأخذك؟ |
| Birkaç mil ötede gizlenmiş bir Volm tedarik zulamız var. | Open Subtitles | هناك مخبأ امدادات للفولم بضعة اميال من هنا |
| Geçitten bikaç mil ötede, evet, ama... | Open Subtitles | بضع اميال من ستارجيت , نعم ولكن.. |
| Ama hayvanlarımın, mezbahadan yüzlerce mil ötede kesilmesinden bıktım artık. | Open Subtitles | و لكنى تعبت جدا من أن تذبح ماشيتى على بعد مائة ميل من المذبح |
| Olmamalı zaten.Bir mil ötede emniyete alınmış bir bölge var. | Open Subtitles | لا ينبغي أن يحدث مرة أخرى. هناك ربع ميل عهد الساخنة بعيدا. |
| Buradan 1 mil ötede, bizi Şangay'a, Siam'a yada Mandalay'a götürecek gemiler var. | Open Subtitles | على بُعد ميل ثمّة سفن يمكنها إيصالنا إلى "شانغهاي" |
| İki mil ötede güvenli bir ev var. | Open Subtitles | هناك بيت آمن على بعد ميلين من هنا. |