| Stanley, Ben çeyrek mil kadar yukarısında... terkedilmiş bir kulübe gördüm. | Open Subtitles | . ستانلي , لقد رايت كابينة مهجورة علي مسافة ميل تقريبا في الطريق | 
| Buradan yarım, yo, yo... yaklaşık bir mil kadar ötede. | Open Subtitles | كلاّ، إنّها على بعد ميلٍ من هنا | 
| Bir mil kadar kovalamış ve adam birden bire direksiyonu kırmış ve olan olmuş. | Open Subtitles | طارده لمسافة ميل او نحوه و فجأة الرجل انحرف ثم لم يعد هناك ما يقال | 
| Buradan altı mil kadar güneyde bir hava alanı var otobanın dışında. | Open Subtitles | هناك مطار علي بعد ستة أميال من جنوب هنا علي الطريق السريع | 
| Almanlar ormanda toplanıyor. Bir mil kadar ileride. | Open Subtitles | الألمان يعيدون تنظيم صفوفهم في الغابات على بعد ميل من هنا | 
| Yolun bir mil kadar dışında. Bundan önce başkaları da vardı. | Open Subtitles | على بعد حوالي ميل من الطريق كان هناك آخرون قبل هذا | 
| Yaklaşık bir mil kadar süründüm ta ki bilincimi kaybedene kadar. | Open Subtitles | تحاملت على نفسى لمسافة ميل تقريبا . قبل أن أسقط فاقدا الوعى | 
| Sinyal oldukça güçlü. 50 mil kadar arkamızda diyebilirim. | Open Subtitles | نحو 50 ميل تقريبا | 
| Bu yüzden yarım mil kadar yürüdüm herhâlde. | Open Subtitles | اضطريت للمشي نصف ميل تقريبا | 
| - Bar, yarım mil kadar uzakta. | Open Subtitles | -هنالك حانة على بُعد ميلٍ من هنا | 
| Yüzme biliyor ama burası neredeyse bir mil kadar. | Open Subtitles | يمكنه السباحة , لكن لمسافة ميل. | 
| Sahil boyunca bisikletle 5 mil kadar yapmış dönüyordum ki, inanır mısınız, biri bana bir şişe fırlattı! | Open Subtitles | لقد عدت توا بدراجتى من على بُعد 5 أميال من الساحل هل يمكن ان تُصدق, | 
| Ben hala 236 anayolundayım, ama kontrol noktasından yaklaşık yedi mil kadar önce durmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | مازلت في طريق 236 لكني اضطريت للوقوف تقريباً قبل سبعة أميال من محطة الوزن | 
| Ceset sahilden bir mil kadar uzakta bulundu. | Open Subtitles | الجثة التي وجدت على بعد بضعة أميال من الساحل | 
| Bir mil kadar aşağıda Donanmanın elektronik karıştırma önleme test alanı var. | Open Subtitles | حسناً، هذا يعني أنها بالتأكيد عالقة البحرية لديها أجهزة مضادة للتشويش في موقع الاختبار على بعد ميل من هذا الطريق هنا | 
| Bir mil kadar aşağıdaki plajda bir yer satın alıyorum. | Open Subtitles | على بعد ميل من هذا الشاطيء أشتريت مكان | 
| - Misafirhane bir mil kadar ileride. | Open Subtitles | المنتجع على بعد ميل من الطريق | 
| Okyanusların, yaklaşık bir buçuk mil kadar derinlerinde, neredeyse kaynama sıcaklığında suda yaşıyor. | TED | إنه يعيش في أعماق البحار، على عمق حوالي ميل ونصف تقريباً في درجة حرارة غليان الماء. | 
| Buradan bir mil kadar uzakta, o tepenin üzerinde "Fazilet" kasabası var. | Open Subtitles | هناك مدينة اسمها "الفضيلة"ْ، إنها على التل وتبعد حوالي ميل من هنا | 
| Doldurulmuş Hayvan Müzesi'ne de 1 mil kadar kaldı. | Open Subtitles | هاي متحف الحيوان المحشو اتي في حوالي ميل |