| Beş yıl önce bir milyar dolarlık koruma fonunu yönetiyordunuz. | Open Subtitles | منـُـذ خمس سنوات كنتُ تدير منحة مالية قدرها مليار دولار |
| Peki, faturayı ödeyecek 20 milyar dolarlık koruma fonu elverişli gelmiyor mu? | Open Subtitles | إذن سيكون من المفيد أن يدعمنا صندوق تحوّط بميزانية عشرين مليار دولار |
| Hisseleri çekersen bana 1.5 milyar dolarlık bir sorun çıkartacaksın. | Open Subtitles | إذا سحبت الأسهم، ستتسبب لي بمشكلة قدرها 1,5 مليار دولار |
| 1 milyar dolarlık misyon, imbik yerine laboratuvar cihazı mı kullanıyorsunuz? | Open Subtitles | بليون دولار فى هذه المهمه وأنت تستخدم المعمل كمصنع للخمر ؟ |
| Örneğin bazılarınızın daha evvelden gördüğü gibi, gerçekten gelişmiş 200,000 aracı satan ilk oto üreticisine 1 milyar dolarlık bir ödül verilebilir. | TED | على سبيل المثال جائزة بمليار دولار لاول صانع سيارات امريكية ينجح في بيع 200,0000 مركبة فعالة كتلك التي رأيناها من قبل |
| 10.000 tüccar her yıl 4 milyar dolarlık ticaret yapıyorlar. | TED | وبه 10 آلاف تاجر، ويديرون أربعة مليارات دولار كل عام. |
| Beş yıl önce bir milyar dolarlık koruma fonunu yönetiyordunuz. | Open Subtitles | منـُـذ خمس سنوات كنتُ تدير منحة مالية قدرها مليار دولار |
| Afrika'ya yılda 80 milyar dolarlık... ...bir eko-turizm gelir akışı var. | TED | وهناك ما يقارب 80 مليار دولار معتمد على ذلك حيث السياحة الافريقية تستمد قوتها من هذا النظام البيئي |
| Büyük beden modası 18 milyar dolarlık bir endüstri. | TED | يعتبر مجال الموضة للمقاسات الكبيرة صناعة تقدّر بحوالي 18 مليار دولار |
| Dow'ın milyar dolarlık verimlilik yatırımın şimdiden dokuz milyar dolarlık geri dönüşü oldu | TED | استثمار داو في مجال الكفاية البالغ مليار دولار حقق عائد يبلغ تسعة مليار دولار. |
| Küresel taşımacılık sistemine yıllık 10 milyar dolarlık zarara sebep oluyor. | TED | وتسبب خسارة قدرها 10 مليار دولار سنويا نتيجة للإنقطاع الذى تسببه فى نظام النقل عالميا. |
| Ve bize 1.6 milyar dolarlık proje için diyor ki, bir milyar doların kayıt dışı banka hesaplarında izi bulundu. | TED | هو قال ذلك. وهو يقول لنا أن تكلفة المشروع 1.6 مليار دولار ، وقد تم تتبع مليار دولار إلى حسابات مصرفية في الخارج. |
| Elli milyar dolarlık anlaşma yetmez, bize yüz milyar dolarlık lazım. | Open Subtitles | صفقات الـ 15 بليون دولار ليست كبيرة فلنجعلها بمائة بليون دولار |
| Elimde milyar dolarlık yasal bir karmaşa var şu an. | Open Subtitles | لدي بليون دولار قانونية في حال تسببت في الفوضى الأن |
| Kentlerde, kişisel depolama adı altında 22 milyar dolarlık, 2.2 milyar fit karelik yeni bir endüstri dalı var artık. | TED | فهناك صناعة جديدة في المدينة كلفتنا 22 بليون دولار وتمتد على 2.2 بليون قدم مربع : صناعة التخزين الشخصي |
| Bu milyar dolarlık bir proje. Her tuş vuruşu onay almak zorunda. | Open Subtitles | هذا مشروع بمليار دولار كل رمزٍ لابدّ من الموافقة عليه |
| Dediğim gibi bu, 5 milyar dolarlık bir endüstri. | TED | وكما قلت, انه نشاط بقيمة ٥ مليارات دولار. |
| Bunun bir multi milyar dolarlık hükümet projesi olması gerekmiyor. | TED | هذا لا يحتاج إلى أن يكون مشروع حكومي بمليارات الدولارات. |
| Hele ki milyar dolarlık şirketin üst düzey yöneticisi olduklarına nadiren rastlanır. | Open Subtitles | وهو مائل إلى الندرة بأنهم يشغلون وظائف كمتحدثين رسميين للشركة ببليون دولار |
| Bir de milyar dolarlık denizaltı hazinesi olayı vardı. Patladı falan. | Open Subtitles | ذلك ، وكنز غواصة بقيمة مليارات الدولارات ، تعلمين ، الانفجار |
| İleri teknoloji şifreleme ve milyar dolarlık güvenlik. | Open Subtitles | اما فك الشيفرات والنظامات الأمنية المصممة بملايين الدولارات |
| Bana milyar dolarlık fonları koca bir saadet zinciri olduğunu itiraf eti. | Open Subtitles | ساعتها اعترف لي أن محفظته الوقائية ذات المليار دولار كانت خديعة كبرى |
| Böcek, ı kozmetik sanayi milyar dolarlık bir endüstri, demiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك يا باغز أن مستحضرات التجميل تُدرُّ ملايين الدولارات |
| Ve sence bu milyar dolarlık uyduyu kullanmak için doğru bir yol mu Jeremy? | Open Subtitles | وتعتقد أن هذه وظيفة القمر الذي يسـاوي بلايين الدولارات جيرمي |
| Kongre savunma bütçesinde 40 milyar dolarlık artışa onay verdi. | Open Subtitles | أقر الكونجرس أربعين مليون دولار إضافية في ميزانية وزارة الدفاع |
| Dava 24 saat TV'lerde yer aldığı ve çoğu Tv programını kapsadığı için Faye Resnick, Kato Kaelin ve Kris Jenner reality şovların yıldızları oldular. Jenner milyar dolarlık bir imparatorluk kurdu. | Open Subtitles | منذُالمحاكمة،24 برنامجخرجتبعالمالتلفاز (فاي ريسنيك) و (كيتو كيلن) و (كريس جينر) جميعهم أصبحوا نجوم بعالم البرامج، (جينر) كوّن إمبراطورية مليارية |
| - 10 yıl önce, bu milyar dolarlık şirketlerden vergi alınması için barışçıl bir kampanya başlattık. | Open Subtitles | منذ عشر سنوات حاولنا بدء حملة سلام من أجل فرض ضرائب على شركات البليون دولار |
| Kız arkadaşına milyar dolarlık bir şirketin miras kalmasının faydalarından biri. | Open Subtitles | إنّها إحدى مميّزات كون خليلتي وريثة مؤسسة رأس مالها يقدّر بالبلايين. |