| Ama bazen bu fırsat ayağınıza gelir ve siz de bu fırsatı değerlendirmeniz gerektiğini bilirsiniz. Sanıyorum benim mirasım da bu olacak: | TED | لكن بعض الاوقات هذه الاشياء تُرسل اليك وعليك اخذها حين تأتي هذا ربما سوف يكون إرثي |
| Bu elbise, mirasım olan genetik ihaneti açığa çıkarıyor. | Open Subtitles | هذا الفستان يفاقم من الإغرار بجيناتي الوراثية والتي هي من إرثي |
| mirasım ve hayatımın aşkı arasında bana seçim yaptıran amcamı unutuyorsun. | Open Subtitles | نسيت عمي الذي جعلني اختار بين ميراثي أو حب حياتي |
| Almak için babamla mirasım pahasına tartışmam gerekti. | Open Subtitles | توجّب علي التخاصم مع والدي بشأنِ ميراثي لكي أوفّر المال له |
| Ancak bana bilim kurgu yazdıran Nijerya mirasım oldu. | TED | إلا أن تراثي النيجيري دفعني لكتابة الخيال العلمي. |
| Konuştuğumuz "Doc Johnson" aile mirasım. | Open Subtitles | "دوك جونسون" هو إرث عائلتي الذي نتحدث عنه. |
| Farklı muamele görmek istemedim çünkü ben bir mirasım. | Open Subtitles | لم أرد أن يعاملني الناس بطريقة مختلفة لأنني تراث العائلة. |
| Sen olmasaydın, mirasım şartlı tahliyesiz müebbet olurdu. | Open Subtitles | اذا لم يكن لك ارثي سيكون، الحياة بدون اطلاق سراح مشروط |
| Mütevazi görünebilir ama bu restoranları, mirasım gibi görüyorum. | Open Subtitles | أتعلم ، التواضع كما قد يبدو أن أعتبر بأن هذه المطاعم هي إرثي |
| Araştırmaya ben başladım, benim son araştırmalarım benim mirasım olarak arkamda bırakacaklarımdır. | Open Subtitles | قبل ان اغادر الشركة في البداية ساترك بحثي الاخير خلف إرثي |
| mirasım bana gelene kadar size ödeme yapamam ama yakında alacağım. | Open Subtitles | لن أكون قادراً على الدفع لك حتى أحصل على إرثي لكني سأحصل عليه قريباً علينا فقط أن ننهي هذا! |
| Önümüzdeki aylarda mirasım belli olacak. | Open Subtitles | إرثي سوف يتحدد خلال الشهور المقبلة |
| Hayır, mirasım yaptığım işlerde yaşıyor. | Open Subtitles | كلاّ، إرثي يكمن في العمل الذي أنجزه |
| O enerji santralı benim mirasım. | Open Subtitles | حقل الطاقه هو ميراثي الذي اتركه ورائي |
| - Mirası öteki şekilde alacağım. - mirasım mı? | Open Subtitles | سوف اجمع ميراثك باليد الاخرى ميراثي ؟ |
| Anladın mı? Benim mirasım bu. | Open Subtitles | ميراثي ، أنا حصلت عليه ؟ |
| Zannedersem bunların hepsi bir gün benim mirasım olacak. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه التشكيلة بأكملها ستصبح تراثي ذات يوم. |
| Umarım benim mirasım kızlar için cehaleti destekleyen Susam Sokağı tarzı bir program olur. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون تراثي مثل برنامج "شارع سمسم" الذي يعلم الأطفال. |
| Notlarım, LSAT sınavları, mirasım kendimi abartmıyorum ama o görüşmede resmen işi bitirdim yani. | Open Subtitles | درجاتي , اختباري أنا إرث و أنا لم أنفخ نفسي أيضاً * تقصد إطراء النفس * و لكن قمت بما يجب القيام به في المقابلة |
| Bunlar benim aile mirasım! Öylece alamazsınız! | Open Subtitles | . إنه تراث عائلتي ، لا يمكنك أخذه |
| Önceliğim her zaman ailedir. Benim mirasım. | Open Subtitles | اولى مسؤولياتي هي اتجاه عائلتي ارثي |
| Farzet ki ismim, mirasım, hiçbir şeyim yok. | Open Subtitles | لنفترض أنه ليس لديّ لقب أو ميراث ، لا شيء |
| Sanırım, gençlik dönemimi bitirdiğime göre mirasım hakkında düşünmeye başlasam iyi olur. | Open Subtitles | حسنا, كما أفترض سأترك مراهقتي, ينبغي ان أبدأ بالتفكير في أرثي. |
| Benim doğuştan gelen mirasım. | Open Subtitles | هذا ورثي . . حقي الطبيعي |