| Kaba etinizde istenmeyen misafiriniz varmış. | Open Subtitles | أرى لديك ضيف غير مرحب به على الخلفية الخاصة بك. |
| Ne kadar çok et aldınız. misafiriniz mi var? | Open Subtitles | ،أنتِ تصرفين كثير من المال على اللحم ضيوف قادمون؟ |
| Usta, bu misafiriniz. | Open Subtitles | سيدى هناك زائر لك |
| Sarazen misafiriniz akşam yemeğini onunla yiyecek misiniz diye soruyor. | Open Subtitles | سيدى ، سأل ضيفك العربى إن كنت ستتناول العشاء معه |
| Belki de misafiriniz, geliş zamanı konusunda biraz daha düşünceli olmalıdır. | Open Subtitles | ربما ينبغي على ضيفتك أن منتبهة للوقت المتوقع بها الحضور. |
| misafiriniz olduğunu bilmiyordum. Zahmet vermeyeyim ben. | Open Subtitles | لم أعلم أن لديكم صحبة لا أريد أن أفرص نفسي |
| Hareket etmeyin. misafiriniz olarak geldik. Kendimize benzeyen insanlar arıyoruz. | Open Subtitles | لا تتحركوا، إننا زوار إننا نسعى لرجال مثلنا |
| Merhaba Dr Denlon beni hatırlamıyor olabilirsiniz ama ben sizi çok iyi hatırlıyorum bir zamanlar çalıştığınız hastanede misafiriniz oldum | Open Subtitles | من المحتمل أنكِ لا تتذكريني, لكني أتذكركِ بدون شك كنت ضيفاً فى مستشفاكِ من قبل أين أنا ؟ |
| Yönetmen, evinizde bir misafiriniz vardı, bu yüzden ona buraya getirdim. | Open Subtitles | سيدي ، كان لديك ضيفة في منزلك لذا رافقتها إلى هنا |
| Her zaman bulunması gerekenler bunlar, misafiriniz bile gelse, alıştığınızın dışına çıkmayın, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | هذا ما يجب أن يكون متوفر دائماً حتى لو أتى إليكم ضيف لا تغيروا عادتكم مطلقاً، اتفقنا؟ |
| Rahatsız edilmek istemediğinizi biliyorum, ama bir misafiriniz var. | Open Subtitles | أعلم أنك قُلت أنك لا ترغب في أن يُزعجك أحد لكن لديك ضيف |
| Affedersiniz Sayın Konsolos, bir misafiriniz var. | Open Subtitles | عفوا، ايها السفير لديك ضيف |
| misafiriniz olduğunu bilmiyordum, rahatsız ettim. | Open Subtitles | لم اكن اعلم ان لديك ضيوف , اعتذر على التدخل هكذا .. |
| Afedersiniz. misafiriniz olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا آسف لم ألاحظ وجود ضيوف عندك |
| - misafiriniz vardı. - Hayır, hayır. | Open Subtitles | لديك ضيوف لا ، لا |
| Sizi bekleyen bir misafiriniz var, efendim. | Open Subtitles | ثمة زائر ينتظرك يا سيدي |
| misafiriniz var. Kim olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لديك زائر ولم يعطني اسمه |
| Sizin davetsiz misafiriniz. - Hoş geldiniz. Ben Neha Srivastav. | Open Subtitles | ضيفك المتطفل = مرحباً أنا نيها شري فاستاف = |
| Merhaba, kabul masası. misafiriniz geldi. | Open Subtitles | مرحباً ، مكتب الاستقبال لقد وصل ضيفك |
| Palavrayı bırakın. Ben sizin misafiriniz değil, tutsağınızım. | Open Subtitles | لا تخدع نفسك، أنا لست ضيفتك أنا سجينتك |
| Bende risk yatırımları poliçenizi elden getireyim dedim. misafiriniz olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أدرك أن لديك صحبة |
| misafiriniz varsa, başka bir zaman gelebilirim. | Open Subtitles | أذا كان لديك زوار سأاتي في يوم آخر |
| Hayır. Kıyafetim hiç uygun değil ve misafiriniz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا، أنا ألبس بشكل خاطئ تماماً، وأنا أعرف بأن لديك ضيفاً |
| Hanım Efendi, misafiriniz var. | Open Subtitles | سيدتي .. وصلت ضيفة الى هنـــــا |