| Geçen Pazar, İngiltere Kilisesi misyoner Topluluğu'na yapılan bağış 18 şilin 11 peni olmuştur. | Open Subtitles | في الآحاد الماضية قمنا بجمع مساعدات للكنيسة الأنجيلية التبشيرية بمجموع 18 شلن، أحسنتم جميعاً |
| Kilisemiz ailemi arayıp misyoner göreve katılmaları çağrısında bulunmuş. | Open Subtitles | والدي تلقيا اتصالاً من كنيستنا للقيام بعمل تبشيري |
| Şu berbat, yobaz, misyoner Kuzey'den nefret ediyorum. | Open Subtitles | انا اكره ذلك التبشيري البروتاستي المروع من الشمال |
| Endonezya'da hastaneler kuran misyoner bir aileden geliyorum ve babam da Tanzanya'da bir psikiyatri hastanesi kurdu. | TED | أنا من عائلة من المبشرين الذين قاموا ببناء مستشفيات في أندونيسيا وقام والدي ببناء مستشفى للطب النفسي في تنزانيا |
| Koşulsuz sivil eylemlerin önünde engel oluşturan, yıllardır süren misyoner ve bağışçıya olan bağımlılıkla kafa kafaya geldik ve bunu da yaşayarak öğrendik. | TED | تقابلنا وجهًا لوجه مع من لهم باع طويل في التبشير والاعتماد على المانحين الذي يُعيق العمل المدني غير المشروط، وتعلمنا ذلك بالطريقة الصعبة. |
| Bu yüzden Pyongyang'daki erkeklere özel bir üniversitede öğretmen ve misyoner olarak görev aldım. | TED | ولذلك تظاهرت انني معلمة و مبشرة في جامعة للشباب فقط في العاصمة بيونغ يانغ. |
| Aptal olma enfeksiyon kapabilir.. 12 mil ilerde bir misyoner ocağı var. | Open Subtitles | هناك مهمة تبشيرية تبعد 12 ميلا يعالجون المصابين |
| Eğer sevişirsen, misyoner pozisyonunda olmaz. | Open Subtitles | إذا كنت تمارسين الجنس الطريقة التبشيرية ممنوعة |
| Anladım, misyoner pozisyonda mı... | Open Subtitles | انا اري ذلك , وهل تحاولون بـ الوضعية التبشيرية او |
| Ben çok rahat bir şekilde bu misyoner okuluna gittim, bu okul Amerikalı bir misyoner tarafından yönetiliyordu, | TED | "ـ لذا ذهبت بكل راحة الى تلك المدرسة التبشيرية التي كان يديرها مبشرون أمريكيون |
| Sonra aniden yatmak için tartan pijamaları giyen ve daha "misyoner pozisyonu" demeden iyi geceler yatış pozisyonuna geçen bebeler olduk. | Open Subtitles | ومن ثم أصبحنا كما لو أننا في فيلم سينمائي نرتدي ثياب النوم نتقلب كثيراً قبل أن نصبح في موقع تبشيري |
| Bana kanayan bir kalbi olan misyoner bir aptal gibi geliyor. | Open Subtitles | أنة يبدو لي أحمق بقلب تبشيري دموي |
| Neredeyse herkesin bildiği gibi... misyoner pozisyonu kadının aşağıda olduğu pozisyonun adı. | Open Subtitles | orgin الغامض الجديد للتعبيرِ، موقع تبشيري |
| -Hayır aslında, misyoner işleri için gelmiştim Kenya'ya. -Roma keşiften haber oldu sonra... | Open Subtitles | في الواقع، لقد كنت على وشك البدء في عملي التبشيري عندما اكتشفوا هذا الموقع |
| Biz de tam senin misyoner çalışmalarından bahsediyorduk, çok güzel bir şey. | Open Subtitles | نحن كنّا نتحدّث عن عملك التبشيري وكم هو عظيم جدا. |
| Bir gün, kapıma iki Mormon misyoner geldi, | TED | في يوم ما ، جاء اثنين من المبشرين المورمون الى بابي. |
| Bence köpek stili gibi. Ama biliyor musun? Klasik misyoner pozisyonu olabilir. | Open Subtitles | في البدايه أقول بأنه اسلوب الكلاب ولكن أعتقد بأنها التبشير التقليدي |
| Kaçmak için. Benim de misyoner olmamı istiyorlardı. | Open Subtitles | كي أهرب منهم لقد أرادوني أن أكون مبشرة أنا أيضاً |
| Adanın karşı tarafında misyoner bir yerli yaşıyor. | Open Subtitles | الهندي في مرحلة تبشيرية ما على الجانب الآخر من الجزيرة أعتقد أنه راهب |
| misyoner, yamyam ve revü kızını duymuş muydun? | Open Subtitles | هل أخبرتك من قبل عن قصة المبشر وآكل لحوم البشر وفتاة الجوقة؟ |
| misyoner pozisyonunun domalmayla buluşması sonucu ortaya çıkan görsel stimülasyon. | Open Subtitles | المحفز البصري من مبشّر يقابل إنشطار عاطفي للوضع الخلفي |
| Bu yüzden, Afrika'da benim gibi geç gelişmiş çocukları eğitmek üzere misyoner olarak çalışmaya başladım. | Open Subtitles | و هذا سبب أننى عملت فى أفريقيا كمبشره دينيه أعلم الأطغال الصغار السمر الكثير من النمط المحافظ أكثر منى |
| misyoner John Bates Kore savaşı sırasında bir çoğunu kurtardı ve ... | Open Subtitles | المبشره جون بيتس أنقذت الكثير خلال الحرب الكوريه و, |
| Lise mezunu olduğunu söyleyebilirim muhtemelen misyoner yada sigortacı ve bununla beraber suç örgütleriyle bağlantısı var. | Open Subtitles | أنا أقول خريج ثانوي ربما مُبشر أو مندوب شركة تأمين بالرغم من الصلات الواضحة مع نوع من عالم الجريمة |
| Dediği kelime buydu. "misyoner." Görünüşe göre, bu herif ünlü yerel hazinesinin yerini biliyordu. | Open Subtitles | تلك كانت الكلمة... "مُبشّر". وعلى ما يبدو، هذا الرجل... |
| misyoner bir okul! | Open Subtitles | ابشروا سكن طالبات لفتيات الكلية فى وسط مومباى |