| Ben Ashley Graham, modelim ve vücut aktivistiyim. | TED | إسمي أشلي غراهام، أنا عارضة أزياء وناشطة حول ما يتعلق بالجسد. |
| Baksana ben golf kulübünün nasıl işletildiğinin ilk kuralını bile bilmiyorum Charlie. Ben bir modelim. | Open Subtitles | لا أعرف المبادىء الأولى لإدارة ملعب غولف يا تشارلى فأنا عارضة. |
| Ben göz kamaştırıcı, diplomalı bir süper modelim, tatlım. | Open Subtitles | أنا عارضة أزياء متألقة و مشهود لها يا عزيزتي |
| Tuhaf bir iş modelim. Her gün işe gidebilirim ve beş parça kağıdı zımbalayım, sadece kahveme bakabilirim. | TED | أنه نموذج عمل غريب. أنا أستطيع الحضور للعمل كل يوم و أقوم بتدبيس 5 قطع من الورق و أحدق بهم و أنا أشرب قهوتي. |
| Amerika'da en çok satan ikinci modelim. | Open Subtitles | أنا رقم اثنين نموذج مبيعا في الولايات المتحدة. |
| Bu nedenle, o benim erkek modelim, ve benim onun hakkındaki düşüncelerim gelecekteki yetişkin ilişkilerime yön verecek. | Open Subtitles | ولذلك هو نموذجي الأعلى للرجولة، وتقديري له سيحدد فرص علاقاتي الراشدة |
| Tamam da ben maymun değilim, modelim. | Open Subtitles | نعم، ولكنني لست قردا، أنا عارض أزياء. |
| Bu sahnedeyim çünkü ben bir modelim. | TED | وأنا على هذه المنصة لأنني عارضة. |
| Neden sonsuza kadar benim modelim olmuyorsunuz ? | Open Subtitles | -لماذا لا تكونين عارضة لي يا سيدة "كيسِنتتُن" |
| Ay canım! İş modelim de buradaymış. | Open Subtitles | مرحباً, ها هي عارضة عملي الصغيرة |
| Ben de modelim aslında, Japonya civarı çalışıyorum. | Open Subtitles | - انا في الحقيقة عارضة كذلك والاكثر في اليابان |
| Herhâlde yani. 31 yaşında bir modelim. | Open Subtitles | لا ، أنا عارضة أزياء عمرها 31 سنة |
| Görüyorsunuz ki, ben bir modelim. | Open Subtitles | كما ترى, أنا عارضة |
| Ben golf sahası yönetimiyle ilgili tek şey bile bilmem. Ben bir modelim. | Open Subtitles | لا أعرف المبادىء الأولى لإدارة ملعب غولف يا (تشارلي) فأنا عارضة |
| Bir bilgisayar modelim vardı, ikinci geçit oradayken hazırlanmıştı. | Open Subtitles | كان لدي نموذج حاسوب صمم عندما كانت البوابة الثانية هناك |
| Bildiğin gibi ben bir modelim. | Open Subtitles | الآن، كما تعلمون، أنا نموذج. |
| Babam bir gün kaldığım çatı katına geldi bayan modelim de kapıyı açtı. | Open Subtitles | ذات يوم، جاء والدي إلى غرفتي العلوية، وفتحتُ نموذجي أثناء دخول والدي من الباب، |
| Yeni modelim arkadan köpek desteği kullanacak. | Open Subtitles | نموذجي الجديد سيعتمد على كلب مثبت بالخلف |
| Asıl modelim hastalandı. | Open Subtitles | نموذجي المنتظم دَعا في مريضِ. |
| Ben bir modelim. Böyle şeylere alışığım. | Open Subtitles | لا بأس ، أنا عارض أنا معتاد على ذَّلك. |
| Ve ben sıradaki iç çamaşırı modelim olman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | مصمم أزياء شهير ) وأنا أعتقد أنك يجب أن تكون . عارض الملايس الداخلية التالي لي |
| Selam! Büyüleyici süper modelim nasılmış bakalım? | Open Subtitles | هاي, كيف حال عارضتي الفاتنة؟ |