| Anladım ki modellerle konuşmanın en iyi yolu nesneleri gösterip, onları tanımlamakmış. | Open Subtitles | اعتقد افضل طريقة للحديث مع العارضات فقط هو التوجه نحو الاشياء ووصفها |
| Kulübe gelip en güzel modellerle çalıştığı sözlerini yaymışlardı. | Open Subtitles | الذين جاءوا إلى النادي وشاركوا المعلومات مع العارضات الجميلات الذين عملت معهم. |
| İlk olarak, kefillerle bir toplantı, sonra fotoğrafçılarla Sonra modeller, ve yeniden fotoğrafçılarla modellerle tanışmak ve görüşmek Ve sonra kefillerle fotoğrafçıların toplantısından konuşmak için! | Open Subtitles | أولاً مقابلات مع الرعاة ثم المصورين وبعدها العارضات ثم مقابلة المصورين مرة أخرى للحديث عن العارضات ثم مجددا مقابلة الرعاة للتحدث عن مقابلة المصورين والعارضات |
| Miami'deki modellerle çalışmaya başlamadan önce birkaç magazin dergisi için sahil kentlerinde fotoğrafçılık yapmış. | Open Subtitles | وعمل كمصور لمجلتين على طول الساحل المركزي قبل ان ينتقل لللعمل مع عارضات الأزياء في ميامي |
| Sadece modellerle ve ünlülerle takılırmış. | Open Subtitles | و يبدو إنه يواعد العارضات فقط و المشاهير من الدرجة الأولى |
| Gerçek şu ki artık o kadar çok param var ki,kıçımın üstüne oturup istersem hayatımının sonuna kadar Top modellerle sevişebilirim. | Open Subtitles | الحقيقة أنني اصبحت ثرياً لدرجة يمكنني الخمول ومضاجعة العارضات للأبد إذا شئت |
| Yani sen... modellerle... bilirsin... | Open Subtitles | اذا هل انت .. مع العارضات .. انت تعرف .. |
| O kürdan gibi, muhteşem modellerle çıkacağıma, sizi tercih ederim. | Open Subtitles | افضل ان أواعد إحداكن علي إحدي هؤلاء العارضات النحيفات |
| O zamandan beri onu arzuluyorum. Tabii. Ben modellerle çıkmıyorum. | Open Subtitles | واردتها منذ تلك اللحظة أنا لا أواعد العارضات |
| İşte, modellerle çıkmamamın ana nedenlerinden biri. | Open Subtitles | هذا من الأسباب الرئيسية حتي لا أواعد العارضات |
| Size modellerle çıkmıyorum dediğimi hatırladınız mı? | Open Subtitles | أتتذكروا عندما قلت لكم أنني لا أواعد العارضات ؟ |
| Süper modellerle, rock yıldızlarıyla falan takılıyorsun. - Bana ihtiyacın yok. | Open Subtitles | أنت تتسكع مع العارضات والنجمات أنت لا تحتاجني |
| Saçma arabalar sürüyor, modellerle çıkıyor, çılgınca içiyor... | Open Subtitles | يقود سيارات سخيفة ويواعد العارضات ويشرب بلا هوادة |
| Kendine bir bak. modellerle, aktrislerle, tenisçilerle randevulaşıyorsun. | Open Subtitles | انظر إليك ، تواعد عارضات الأزياء الممثلات ، لاعبات التنس |
| İşten arkadaşlarını kulise modellerle tanışmaya getirirdi. | Open Subtitles | جلب زملائه إلى خلف الكواليس لرؤية عارضات الأزياء. |
| Ah, günümü senin gibi kaçıkla geçirmeyi o süper modellerle geçirmeye tercih ederim. | Open Subtitles | آوه .. أنا أفضل أن آخذ واحد من المعتوهين مثلك على واحدة من عارضات الازياء |
| Chrissy ve ben ve katılımcılarımız, işe, matematiksel olarak mükemmel basit modellerle başladık. | TED | لقد بدأنا، كريسي وأنا والمساهمين معنا، في فعل نماذج بسيطة وممتازة رياضياً. |
| Bilim insanları sayısal modellerle çoğaltmaya çalıştı ama her türlü dünya havaya uçuyor. | Open Subtitles | حاول العلماء استنساخ الأمر باستخدام النماذج الحاسوبية ولكن في كل حالة، العالم ينفجر |
| Şimdi bana, hırslı süper modellerle dolu bir eve yakın bir mesafede olduğumu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | أنت تخبرينني بأنني فقط على بعد مسافة الطريق عن بيت مليء بالعارضات الفاتنات؟ |
| Ama bir çocuk klasik modellerle yenilikçi melodileri öylesine birleştirmişti ki böylesine güzel müziğin olabileceğini hayal bile edemezdim. | Open Subtitles | ,و ها هو الولد يغني بشكل تقليدي عن المخاوف المعاصرة و لكن بمثل هذه البصيرة كان ذلك مدمراً |
| Ama işten çok modellerle ilgileniyormuş gibi geldi. | Open Subtitles | لكن, يبدو انه مهتم بعارضات الأزياء اكثر |