| mucizeden hep kötü bir şey gibi bahsediyoruz ama iyi tarafını görmüyoruz. | Open Subtitles | بقدر ما تحدثنا عن أن المعجزة أمر سيء لكن نسينا الجانب المشرق |
| Bir mucizeden başka bir şey olamaz ama iyimserliğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | لا شيء اقل من المعجزة يمكنه مساعدتي بالرغم من ذلك , أقدر تفائلك |
| Ama ihtiyacım olan tek mucizeden hiç bahsetmiyorsun. | Open Subtitles | لكنّي لم تخبرني مطلقًا عن المعجزة الوحيدة التي أحتاجها |
| sen bana Tanrı'nın bir lütfuydun, bir mucize, bir mucizeden daha fazlası." | TED | فقد كنتَ لي نعمة إلهية، أنت معجزة بل ما يفوق المعجزة." |
| Şu raddede, Nathaniel mucizeden başka bir şey işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | وعلى هذا الصعيد، (ناثانيل)، لا نحتاج سوى لمعجزة |
| Şangay'dan 24 saat, mucizeden beş gün önce yakılarak yok edilmiş bir kan bankası. | Open Subtitles | دمر من النيران قبل 24 ساعة من " شنقهاي " قبل خمس أيام من المعجزة |
| Sözde gerçekleştirdiğim mucizeden. | Open Subtitles | المعجزة التي يفترض بي أن أؤديها |
| Ama bu mucizeden birlikte faydalanabiliriz. | Open Subtitles | لكننا نستطيع اعتناق هذه المعجزة معًا |
| Demek istediğim şey mucizeden sonra yükseldim. | Open Subtitles | أعني بعد المعجزة ارتفعت |
| Phicorp'un mucizeden haberi vardı. | Open Subtitles | علمت " فايكورب " عن المعجزة |
| Bir mucizeden vazgeçerek... | Open Subtitles | الاستسلام لمعجزة |