| Bana Muhafızların cevap vermelerinin beş dakikayı aldığını ve geldiklerinde adamın kendinde olmadığını söyledi. | TED | وأخبرني أن استجابة الحراس استغرقت خمس دقائق، ولما أتوا، كان الرجل فاقدًا للوعي. |
| Dük bu gece emekli oldu. Hentzau Muhafızların gözetiminde. | Open Subtitles | الدوق أوى إلى فراشه هذه الليله هينتزو يمر على الحراس |
| Afallamış bir hâlde, silâhlı Muhafızların gözetiminde, istasyona yürüdüler. | Open Subtitles | تحت تأثير الصدمة والخوف من الحراس المسلحين ساروا حتى محطة القطار |
| Askeri Komite, Halk Komutanı Strelnikov'un emrindeki Kızıl Muhafızların bu çeteleri yok edeceğini bildirir." | Open Subtitles | . .. اللجنة العسكرية تطمأنك المجرمون قد دحروا في تلك المنطقة من قبل وحدات الحرس الحمراء |
| Burada kasetten, ulusal Muhafızların komutanı | Open Subtitles | وهذا هو البيان من الجنرال جرهام قائد الحرس الوطنى |
| Ancak bir an için bile unutmayalım ki-- Sanırım Muhafızların fabrikanın içine girme zamanı geldi. | Open Subtitles | أعتقد أنه حان الوقت لوصول الحرّاس الى المصنع |
| Starbuck Muhafızların kelepçeleri çıkarıp dışarıda beklemelerini söyledi. | Open Subtitles | لقد أمرت فاتنة الفضاء الحراس بالإنتظار بالخارج .. وهي لوحدها |
| Muhafızların telsizleri var. | Open Subtitles | كل الحراس معهم أجهزة لا سلكي إرسال واستقبال .. |
| Buraya Muhafızların emriyle, bir Yeşil Fener olarak geldim, Ree'yu. | Open Subtitles | إني هنا بإعتباري مقاتلة للفانوس الأخضر، بأمر من الحراس. |
| "Muhafızların suyu kötü cadıdan uzak tutmaları gerekmektedir. | Open Subtitles | الحراس يجب أن يبقوا أي مياه بعيداً عن الساحرة الشريرة. |
| Muhafızların üyesi olan bir adamı hareket eden bir araçtan atlayacak kadar korkmasına sebep babası mı? | Open Subtitles | . والدها , هو الرجل المضطرب , و الخائف بما فيه الكفاية . لجعل احد الحراس يقفز من عالي الشاحنة و هي تسير |
| Ama Muhafızların bunu yapmak için kendi yolları-- | Open Subtitles | . ولكن الحراس , لديهم طريقتهم بالتعامل مع الامور |
| Neden Muhafızların arasına girdiğini biliyorum Nathan. | Open Subtitles | . اعلم لماذا اقحمت نفسك مع الحراس . من الاول , ناثين |
| Orası Muhafızların güvenli evi. | Open Subtitles | . انه مكان الحراس الأمن . ناثين , لا تذهب |
| Muhafızların onu asla bulamayacağı bir yer biliyorum. | Open Subtitles | . اعلم بعض الاماكن , التي ينجدها الحراس فيها مطلقاً |
| Karda Muhafızların takip edebileceği izleri bırakarak yürümüşler. | Open Subtitles | لقد ترك اثاراً على الجليد على طول الطريق كي يتبعها الحرس الوطني |
| Karda Muhafızların takip edebileceği izleri bırakarak yürümüşler. | Open Subtitles | لقد ترك اثاراً على الجليد على طول الطريق كي يتبعها الحرس الوطني |
| Hayran olduğun o Kızıl Muhafızların hepsi aynı kitabı taşıyor aynı şarkıları söylüyor aynı sloganları tekrarlıyorlar.. | Open Subtitles | , الحرس الحمر الذى تتعجب منهم , كلهم يحملون نفس الكتاب , وكلهم يغنون نفس الأغنية |
| Hayran olduğun o Kızıl Muhafızların hepsi aynı kitabı taşıyor aynı şarkıları söylüyor aynı sloganları tekrarlıyorlar.. | Open Subtitles | , الحرس الحمر الذى تتعجب منهم , كلهم يحملون نفس الكتاب , وكلهم يغنون نفس الأغنية |
| Eğer yiyecek arabalarının ayrılmasıyla aynı anda girersek Muhafızların çoğu araçlarla meşgul olacaktır. | Open Subtitles | إذا نوقّت الإقتحام للتزامن مع مغادرة قطار التجهيزات أغلب الحرّاس سيكونون مشغولون بالقافلة على أية حال |
| Tren durur durmaz Muhafızların bu çiti veya ötesinde olanları görme şansı olmayacak. | Open Subtitles | بمجرد توقف القطار، لن يتمكن الحرّاس من رؤية هذا السياج، أو أيّ شيءٍ يحدث خلفه. |
| Muhafızların bunu yiyeceğini hiç düşünmemiştim ama yediler. | Open Subtitles | . لم أتصور قط بأن الحُراس سيقمون بهذا , وقد فعلوا |
| Afet Başkanlığının... ve Ulusal Muhafızların bıraktığı bütün silahlar ve cephane elimizde. | Open Subtitles | هذا المخرزن الإحتياطي قد ترك من قبل الوكالة الإتحادية لإدارة الطوارئ والحرس الوطني، والآن أصبحت ملكنا. |