| Komiser, bu oldukça muhtelif bir grup. | Open Subtitles | البعض كانوا أغنياء، البعض فقراء ايها القائد، هذه مجموعة متنوعة جداً |
| muhtelif bir grup, hepsi de nüfusa kayıtlı. | Open Subtitles | مجموعة متنوعة كلها لها حق تصويت |
| - çok muhtelif. - Çok mu muhtelif? | Open Subtitles | ـ متنوعة جدا ـ متنوعة جدا؟ |
| Toplantıda saptanacak yöntemlerin kesinlikle SS kontrolünde olacağı katılımcı muhtelif hükümet ve Nazi yetkililerine açıkça ifade edilmişti. | Open Subtitles | كان صريحاً لكل السلطات المختلفة والموظفين النازيين الذين حضروا أن إس إس كانوا يُسيطرون على العملية بحزم |
| Dün gece müteahhit olarak yaptığınız muhtelif anlaşmaları inceledim. | Open Subtitles | لقد فحصت الليلة الماضية اتفاقاتك المختلفة كمطور للأراضى |
| Charlie, şu "muhtelif Nakit Harcamalar" ne demek oluyor? | Open Subtitles | (تشارلي)، "نفقات نقد متنوعة"، ما هذا؟ |
| Yani sen çok telaşlanıyorsun. Ben sadece muhtelif dallanmaları çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول الإستنتاج من النتائج المختلفة |
| Büyük sıkıntının muhtelif zamanlarında. | Open Subtitles | في الأوقات المختلفة ذات الضغط الشديد |
| Palitzsch adındaki yoklama subayı, muhtelif görevlerde bulunduğum birçok toplama kampında, tanımak ve tahammül etmek zorunda kaldığım en güvenilmez, en kaypak mahlûktu. | Open Subtitles | باليزتش" كان زعيم قائمة الحاضرين" كان المخلوق الأدهى والأكثر مُراوغة الذى عرّفته على مدار حياتى وخبرتى وسائر خدمتى فى معسكرات الإعتقال المختلفة |