| Sana sadece ayrılığımızın ardından daha iyi olduğun için mutlu olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | فقط أردت أخبارك أنني سعيد حقاُ أنكٍ تشعرين بخير حول أنفصالنا |
| Biliyorum ama sadece, kasabadakilerin, neden son birkaç aydır bu kadar mutlu olduğumu bilmesini istemiştim. Bir başka kemik kurutucu gün daha. | Open Subtitles | أعرف، لكنّي فقط أردت كلّ شخص في البلدة إلى إعرف لماذا أنا كنت سعيد جدا الشهور القليلة الماضية. |
| Eğer bundan mutlu olduğumu sanıyorsan yanılıyorsun. | Open Subtitles | اسمعي إذا كنت تعتقدين أني سعيد بذلك فانتي مجنونة |
| Geçen yıldan sonra burada olabilmene ne kadar mutlu olduğumu Tom'a da söyledim. | Open Subtitles | أخبرت "توم" أنني سأكون سعيدة جداً بحضورك بعد ما حدث العام الماضي. |
| Ne kadar mutlu olduğumu ve centilmenden ne kadar nefret ettiğimi anladım. | Open Subtitles | كم كنت سعيدة وكم كرهت الرجل المحترم |
| - Senin adına mutlu olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلم أنني سعيدة لك |
| Seninle yolculuk yaptığım için çok mutlu olduğumu düşünüyorsun hesabı ödeyeyim mi? | Open Subtitles | اتظن أننى سعيد للسفر معك؟ أيجب أن أدفع الفاتورة؟ |
| Burada mutlu olduğumu söylemek isterim... | Open Subtitles | لذا , انا اود ان اقول انني سعيد لأكون هنا |
| Önceki hâlime kıyasla mutlu olduğumu söyleyebilirim. | Open Subtitles | حسناً، أنا... أفترضُ بأني سعيدة بالمقارنة مع ما كنت عليهِ من قبل |
| Dinle, sana çalışmaların yüzünden ne kadar mutlu olduğumu söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني إخبارك بمدى سعادتي, بالعمل الذي تقوم به,. إنه غير عادي. |
| Ben de tamamen senin gücünün altında ve orada olmaktan çok mutlu olduğumu söyledim. | Open Subtitles | قلت أني بالكامل تحت سيطرتك وأنا سعيد بهذا |
| Beraber olduğumuz için mutlu olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | أردت القول أنني سعيد أننا نقوم بهذا. |
| Kafaları büzmekten ve ruhani sesleri ışığa göndermekten mutlu olduğumu söyledim. | Open Subtitles | - قلت أنني سعيد بمعالجة الرؤوس وإرسال الأصوات التي بلا جسد إلى الضوء |
| Tamamen mutlu olduğumu söyleyemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أقول أنني سعيد بالكلية |
| Tiyatronun her saniyesinde mutlu olduğumu da sanma. | Open Subtitles | ولا اريدك ان تظني أنني كنت سعيد حين كُنت في المسرح |
| Çok mutlu olduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أنني كنت سعيد جداً |
| Hepimizin burada aynı çatı altında olmasından... dolayı çok mutlu olduğumu söylemeliyim. | Open Subtitles | , عليّ أن أقول أني سعيد للغاية اننا كلنا هنا , كلنا تحت سقف واحد |
| Seni görmekten dolayı mutlu olduğumu söylemek isterdim tabi. | Open Subtitles | أعني , أتمنى لو أستطيع قول أني سعيد برؤيتكِ |
| Geçen yıldan sonra burada olabilmene ne kadar mutlu olduğumu Tom'a da söyledim. | Open Subtitles | أخبرت "توم" أنني سأكون سعيدة جداً بحضورك بعد ما حدث العام الماضي. |
| Ona evlendiğimiz gün, ne kadar mutlu olduğumu söylemiştim. | Open Subtitles | يوم تزوجنا أخبرتها كم كنت سعيدة |
| Arthur'a tavsiyemi dinlediği için ve Gottfried'le konuştuğu için ne kadar mutlu olduğumu söyleyecektim. | Open Subtitles | كان يجب أن أخبر (آرثر) أنني سعيدة لفعلــه بنصيحتـي (تحــدثــت مع (غوت فريـد |
| Onun adına mutlu olduğumu söyledim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أننى سعيد من أجلها |
| Sonunda burada olduğun için, çok mutlu olduğumu söylemek istedim. | Open Subtitles | اردت ان اقول انني سعيد انك هنا أخيرا |
| Ayrıca mutlu olduğumu biliyorsun çünkü gülüyorum. | Open Subtitles | و تعرف بأني سعيدة لأني ابتسم |
| Ooh,size eve döndüğünüz için nekadar mutlu olduğumu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل أخبرتكم بمدى سعادتي لعودتكم للمنزل |
| Ben de tamamen senin gücünün altında ve orada olmaktan çok mutlu olduğumu söyledim. | Open Subtitles | قلت أني بالكامل تحت سيطرتك وأنا سعيد بهذا |