| İlerleme kaydediyor, ama hala yoğun depresyon nöbetleri geçiriyor. | Open Subtitles | إنّها تحرز تقـدماً ، لكنّها ماتزال تعاني من نوبات إكتـئاب مـجهـِدة |
| Kızı ağır endişe nöbetleri geçiriyor. | Open Subtitles | ابنتها تعاني من نوبات عصبية خطيرة |
| Laura endişe nöbetleri geçiriyor. | Open Subtitles | لورا تعاني من نوبات عصبية |
| O günden beri depresyon nöbetleri geçiriyor ve kendisine zarar veriyor. | Open Subtitles | ومن حينها وهو يتعرض لنوبات اكتئاب وإيذاء للنفس |
| O günden beri depresyon nöbetleri geçiriyor ve kendisine zarar veriyor. Beyin travması, D-5. | Open Subtitles | منذ ذلك الحين وهو خاضع لنوبات كآبه وتشويه ذاتي |
| Günlük olarak hafıza kaybı ve yönelim bozukluğu nöbetleri geçiriyor. | Open Subtitles | يتعرض لنوبات فقدان الذاكرة وتوهان على أساس يومي |
| Ryan, aşırı düş kırıklığına dayalı sinir nöbetleri geçiriyor ve bunun yanında gerçeklikle olan bağlantısı oldukça bozulmuş durumda. | Open Subtitles | (ريان) يعاني من نوبات حادة من الإحباط والتي يصاحبها إدراك مشوه للواقع |