| Şu histeri nöbetlerinden. Ne nöbet ne de inme geçirdim. Kızının durumunu görüşüyorduk. | Open Subtitles | لم أعانى ابداً من نوبات أو تشنجات هستيرية لقد كنا نناقش موضوع إبنتك |
| Öfke nöbetlerinden haberim yoktu. | Open Subtitles | يا للروعة ، لم أكن أعلم بشأن نوبات الغضب |
| O ünlü öksürük nöbetlerinden biriyle uyanıyor. | Open Subtitles | قد يستسقظ مع أحد عاداتة نوبات السعال |
| Karın ağrısı ve bayılma nöbetlerinden muzdarip. | Open Subtitles | الذي يعاني من ألم بالمعدة و نوبات إغماء |
| Sonra da öfke nöbetlerinden şikayet ediyorsunuz. | Open Subtitles | ثُم تشتكي من نوبات غضبهم |
| Klaus klasik öfke nöbetlerinden birini boynumu kırarak geçirdi. | Open Subtitles | (كلاوس) أعتنق أحد نوبات غضبه المعهودة وكسر رقبتي... |
| Beyaz bayrağı kaldır ve öfke nöbetlerinden kaçın. | Open Subtitles | ارفع ذلك العلم الابيض... وفقط، انت تعلم (يعني استسلم للامر) وتجنب نوبات الغضب - اجل - |