| Evet, en iyi çizimlerinden biriydi. Çok güzel bir nü çalışması. | Open Subtitles | نعم كانت أحد رسومه المفضلة كانت جميلة جداً ، العارية |
| Um, bilmiyorum, belki bir bira ve şu benim tezgahın arkasında duran nü tablom! | Open Subtitles | امم،لا أعلم،ربما بيره وتلك الرسمة العارية لي معلقة خلف البار |
| Renoir, nü, 1910'da yapıldı. | Open Subtitles | رينوار ، العارية ، رسمت عام 1910 |
| Lily sanat sınıfı için bir nü çalışma yapmak istedi. | Open Subtitles | ارادت ليلي أن تقوم بدراسه حول فن العُري لمادة الفنون الجميله |
| Google Bilim Fuarı'ndan Bilimsel Amerikan Mucit Ödülü'nü almaya layık görüldük. | TED | كما تم تكريمنا بجائزة سسينتيفيك أمريكان إنوفاتور من معرض غوغل للعلوم. |
| Senin Jericho'da ilk Şükran Günü'nü geçirmenin şerefine. | Open Subtitles | لذلك الفخر لك , اول عيد فصح هنا في جيركو |
| Beni Yaşayanlar'ın Dünyasına döndürdü çünkü biliyordu ki bir gün beni öldürmek için Orden'ın Gücü'nü kullanacaktın. | Open Subtitles | قد أعادني لأرض الأحياء لأنه كان على علم أنكَ يوماً ما ستستخدم قوى (أوردن) لقتلي. |
| nü'lerine pek sayılmaz. | Open Subtitles | مع عدم تحمسي الكبير بشأن صوره العارية |
| Chuck'ın nü izci kız tablosuyla aynı odada uyumayı hiç istemiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أريد النوم (تحت لوحة الفتاة السكوتلاندية العارية في غرفة (تشاك |
| Renoir, nü, 1910'da yapıldı. | Open Subtitles | رينوار - العارية رسمت في 1910 |
| Bouguereau'nun çok tartışılan nü resmi Baharın Dönüşü'nü görebiliyordu. | Open Subtitles | يستطيع المرء أن يرى... (عودة الربيع)... الرسمة العارية الأكثر جدلاً.. |
| nü sanat. | Open Subtitles | فن العُري |
| - nü sanat. | Open Subtitles | - فن العُري |
| - nü sanat. | Open Subtitles | - فن العُري |
| İlk antibiyotik olan penisilinin geliştirilmesine katkı sağlayan çalışması ile Nobel Tıp Ödülü'nü kazandı. | TED | لقد فاز بجائزة نوبل في الطب عن أعماله التي ساعدت في تطوير أول مضاد حيوي: البنسلين. |
| Sen, yakın zamanda tıp alanında Slater Ödülü'nü kazanan ve mükemmel bir kariyeri olan Percy Travelian ile aynı kişi değil misin? | Open Subtitles | أنت بيرسى ترافيليان نفسه والذى له موقف بارز فى مهنته, والذى فاز حديثا بجائزة سلاتر فى الطب ؟ |
| Edgar Barış Ödülü'nü kazanan adam Luc Jacqnaud için mi çalışıyor sence? | Open Subtitles | هل تعتقد أن الفائز بجائزة ادجار للسلام يعمل مع جاككنوود؟ |
| İlk defa bu Şükran Günü'nü benimle geçirmek istemişti. | Open Subtitles | هذا أول عيد فصح وافقت ( هانا) أن تقضيه معي.. |
| Bu da sana Tarikat Gücü'nü ele geçirmek için gereken zamanı tanımış oldu. | Open Subtitles | قدّ أمهلوكَ اللـّحظات الإضافية التي أحتجتَ لها لنيل قوى (أوردن). |