| Birkaç gün önce tesadüfen bir NIS ajanıyla karşılaştım. | Open Subtitles | لقد قابلتُ عميلاً من المخابرات الوطنية بالصدفة منذ بضعة أيَّام |
| Soruşturmam için yardımına ihtiyacım var. NIS ajanıyım. | Open Subtitles | أنا بحاجه لتعاونك لتساعدني في تحقيقاتي، أنا من المخابرات |
| Cesette bir şey olmalı ki NIS ve Başkan'ın adamları peşinde. | Open Subtitles | هناك شيء ما في تلك الجثه ليتتبعها رجال الرئيس و المخابرات على حد سواء |
| Bay Fan, ben NIS'ten Choi Min Ho. | Open Subtitles | السيد فان، أنا تشوي مينهو من المخابرات الكورية. |
| "Eğer tutuklandıysam, yakalandıysam ya da öldüysem hemen NIS'i bilgilendirin." | Open Subtitles | تقول "أذا أعتُقل، أو تم حجزة أو توفى، "فيرجى أعلام وحدة تحقيقات البحرية على الفور |
| NIS silaha el koymanıza asla izin vermez. | Open Subtitles | المخابرات لم تسمح لكم أبدًا بإحتجاز السلاح. |
| NIS, arananlar listesinin başında olan Helios denen bir adamın ve Elçi denen asistanının küpleri ve bir mobil cihazı çaldığını düşünüyor. | Open Subtitles | المخابرات المركزية تشتبه بأكثرَ مجرمٍ مطلوب لديّهم. رجُل يُدعى هيليوس، ومساعدهُ يُدعى "الرسول". |
| Gözler NIS ofisine bağlı. | Open Subtitles | الأعين مُتصله بنظام المخابرات المركزية. |
| - NIS neden karışsın ki? | Open Subtitles | -لِما المخابرات متورطه في الأمر؟ |
| NIS seni ne yapsın? | Open Subtitles | ومالذي تريده المخابرات منك؟ |
| NIS ajanıyım. | Open Subtitles | أنا عميلة لـ(المخابرات الوطنيه) |
| NIS zamanında Müdür Morrow küçük bir gizli görev birimi oluşturmuştu. | Open Subtitles | في أيام وحدة تحقيقات البحرية المدير (مورو) شكل وحدة صغيرة متخفية |