| Sabah namazı iki, öğle namazı dört, ikindi namazı dört rekattır. | Open Subtitles | صلاة الصبح ركعتان الظهر والعصر أربع ركعات والمغرب ثلاث ركعات |
| Cuma namazı vaktiydi ve caminin önünden geçiyorduk. | Open Subtitles | كانت صلاة الجمعة وكنا فى طريقنا إلى المسجد |
| Neredeyse öğle namazı vaktin geldi. Daha sonra gelebilir miyim? | Open Subtitles | لقد حان تقريبا وقت صلاة الظهر هل يمكنني ان اعود لاحقا؟ |
| ve bir çok dinsel buyruğu aldı. Özellikle de beş vakit namazı aldı. | Open Subtitles | والحقيقة وكثير من التعليمات ومنها الشكل الحالى لطريقة الصلاة اليومية |
| Akşam namazı bitince Nazır'ı getirecekler. | Open Subtitles | سـيأتون بنصـار الى أسـفل حالما تنتهي الصلاة "ASH" |
| Tek bildiğimiz sabah namazı için toplandığımızda FBI ajanları tarafından kovalanırken camimize girmiş bir yabancı olduğu. | Open Subtitles | كلُ ما نعرفه هو إن شخص غريب ركض عبر المسجد. و يطارده عملاء المباحث الفيدرالية. بينما كنا مجتمعين لصلاة الفجر. |
| Zamanlama da güzel oldu, ailenle bayram namazı kılabileceğiz. | Open Subtitles | والتوقيت مناسب أيضاً لنتمكن من أداء صلاة العيد مع والديك. |
| Bu Cuma namazı. Tahran Üniversitesinden. | Open Subtitles | انها صلاة الجمعة من جامعة طهران |
| Müslümanlar sabah namazı için buradaymış. | Open Subtitles | كان المسلمون هنا ليؤدوا صلاة الفجر. |
| Müslümanlar sabah namazı için buradaymış. | Open Subtitles | كان المسلمون هنا ليؤدوا صلاة الفجر. |
| Öğle namazı vakti geldi kardeşim. | Open Subtitles | حان وقت صلاة العصر |
| Bayram namazı yerine barbekü festivali mi? | Open Subtitles | ننسى أمر صلاة العيد لأجل هذا؟ |
| - Akşam namazı. | Open Subtitles | صلاة المغرب |
| İkindi namazı. | Open Subtitles | صلاة العصر |
| Hadi bakalım, laf lafı kovalar. Sonra namazı kaçırmayalım. | Open Subtitles | كفى كلاما، ودعنا لا نفوّت الصلاة |
| namazı kaçırma bahanen bu mu? | Open Subtitles | لقد فاتتك الصلاة أهذا عذر؟ |
| Ve namazı yarıda kesmek yasaktır. | Open Subtitles | ولا يجوز قطع الصلاة |
| Sabah namazı için evden çıkmasını bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سَنَنتظرُ حتى يَتْركْ البيت لصلاة صبحِ. |