| Kaçmaya çalıştım ama Narcisse'in adamı beni yakaladı. | Open Subtitles | حاولت الابتعاد، ولكن واحدا من حراس نارسيس أمسك بي |
| Narcisse'in adamları sarayın altını üstüne getiriyor. | Open Subtitles | الآن بما إن حراس نارسيس منتشرين في جميع أنحاء القلعة |
| İskoçyaya dönmesini istiyorsun, böylece Narcisse'in yapacaklarından kurtulmuş olacak. | Open Subtitles | تريدها في اسكتلندا حتى تكون في مأمن من تهديدات نارسيس |
| Narcisse'in insanları yenebileceğini biliyorum ancak oğlumuzun yanına yaklaşmasını istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا اعرف بأن نارسيس بأمكانه تحطيم الناس, لكن لايمكنني أن ادع ولدي يعيش قربه. |
| Çünkü eskiden Narcisse'in emrindeydi, ve dedikodular hala öyle diyor. | Open Subtitles | ولماذا لم تشير لي برينود هذا مسبقاً؟ لانه كان يخدم نارسيس |
| Onlardan biri bu sabah Narcisse'in odasından çıkarken seni görmüş. | Open Subtitles | أحدهم شاهدكِ تغادرين جناح نارسيس هذا الصباح. |
| Narcisse'in suçlu olduğu şey her neyse niyeti belli. | Open Subtitles | ايا كان ما اقترفه نارسيس فإن نواياه واضحه جدا |
| Lord Narcisse'in ona sunduğum karaciğer ile soruşturma açmaktan başka yapabileceği bir şey yoktu. | Open Subtitles | .ولورد نارسيس ليس لديه خيار الا فتح التحقيق . بعدما احضرت له الكبد المسمم |
| Claude'un Narcisse'in arkadaşı Dük ile evlenmesine karşıyım. | Open Subtitles | امي , هل اي من هذا حقيقه؟ , إني اعارض زواج كلود من صديق نارسيس , الدوق |
| Annem Narcisse'in kendi menfaatlerini ailemizin önüne koyacağını söylemişti. | Open Subtitles | امي حذرتني بأن نارسيس سيضع مصالحه قبل هذه العائله لقد كانت مُحِقه |
| Conde, Narcisse'in arazilerine el koymak için aileleri katlettiğinden şüpheleniyor. | Open Subtitles | (كوندي) يشتبة بـ (نارسيس) لقتلله بعض العائلات للحصول على أراضيهم. |
| Lord Narcisse'in emri var, kaleden çıkan her arabayı aramalıyız. | Open Subtitles | نحن تحت أوامر اللورد (نارسيس) للبحث في جميع العربات المغادرة |
| Bash ve muhafızlar Narcisse'in evini baştan sona aradılar. | Open Subtitles | باش والحراس بحثوا بدقة في منزل نارسيس |
| Narcisse'in elinde sana karşı hiç bir koz kalmadı. | Open Subtitles | لايملك نارسيس اي شيء ضدك ليس بعد الان. |
| Narcisse'in arazilerini parsellediğini duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنك تقوم بتقطيع اراضي نارسيس |
| Narcisse'in seninle flört etmesini yasakladıktan sonra. | Open Subtitles | بعد أن منعت نارسيس من مواعدتكِ. |
| Lord Narcisse'in odasından ayrılırken görüldün. | Open Subtitles | تم رصدكِ تغادرين جناح لورد نارسيس |
| Bader ihanet etti. Artık Narcisse'in elinde. | Open Subtitles | (بيدر) قد انقلب علينا لقد أصبح في صفّ (نارسيس) |
| Narcisse'in adamıydı, saat dokuzda kulüpte olacakmış. | Open Subtitles | هذا هو أحد رجال (نارسيس) .. يقول أنّه سيكون في النادي عند الساعة التاسعة |
| - Bu Lord Narcisse'in söylediği şey benim değil. | Open Subtitles | - هذا ما قلته الى اللورد نارسيس - |