| Nassar, Meclis patlamasını üstleneli bir hafta oldu. | Open Subtitles | لقد مضى أسبوعًا كاملًا منذ اعترف نصّار) بتفجير مبنى الكابيتول) |
| Nassar, çok değerli bir istihbarat kaynağına dönüşebilir. | Open Subtitles | نصّار) يمُكن أن تكون مصدر) قيم للغاية للمخابرات |
| Nassar'ı canlı yakalamak için iyi bir askeri yitirdik. | Open Subtitles | لقد فقدنا رجلا صالحًا في إحضار (نصّار) على قيد الحياة |
| Önce soruşturmanın başındaydın, sonra Nassar'ın ölümünü gördün. | Open Subtitles | أولًا كنت تقود التحقيق وبعدها وجدت ناصر يموت وهو محتجز |
| Yani hapse atılmadan önce Nassar'ı öldürme niyetindeydin. | Open Subtitles | إذًا أنت كنت ناوي على تسميم نزار قبل أن تصل إلى السجن ؟ |
| - Nassar'dan haber geldiğini söyle bana. | Open Subtitles | أرجوك أخبرني أنك حصلت (على معلومات جديدة من (نصّار |
| Ulusal Keşif Ofisi'nden alınan uydu görüntülerine göre Nassar az sayıda araç konvoyu ile iki dakika önce bölgeden ayrıImış. | Open Subtitles | صور الأقمار الصناعية تؤكد أن (نصّار) غادر المُجمع منذ دقيتين في قافلة شاحنات صغيرة |
| Gerekeni yapıp Majid Nassar'ı bulun Iütfen. | Open Subtitles | قوموا بما يتحتم عليكم فعله ولكن رجاءًا اعثروا على (مجيد نصّار) |
| Birleşik Devletler, Hükümet binamızı bombalayan Majid Nassar'a ne zaman cevap verecek? | Open Subtitles | ولكن عندي سؤال متى سترد الولايات المتحدة على ما قام به (مجيد نصّار) من تفجير مبنى الكابيتول؟ |
| Nassar'ın geniş güvenlik önlemleriyle saklandığı hastanenin uydu görüntüleri. | Open Subtitles | هذه لقطات القمر الصناعي "كايهول" من المشفى حيثُ يختبئ (نصّار) مع حراسة مشددة |
| Önemli bir istihbarat kaynağı Nassar'ın bunu yapabileceğini doğruladı. | Open Subtitles | (نصّار) قد يكون مصدر قيّم للحصول على المعلومات |
| Nassar'ın saklandığı hastaneden yaklaşık iki mil uzakta. | Open Subtitles | على بعد ميلين من المشفى حيث يختبئ (نصّار) |
| Fakat Nassar'ın orada olduğunu biliyoruz. Bu yüzden operasyonu derhal yapmalıyız. | Open Subtitles | ولكن نعرف أن (نصّار) هناك لذا علينا القيام بذلك فورًا |
| El-Sakar isimli terörist grubun lideri Majid Nassar'ı ölü ya da diri ele geçirecek. | Open Subtitles | ستدخل الجمهورية الجزائرية وستقبض على (مجيد نصّار) حيًا أم ميتًا قائد جماعة "الصقر" الإرهابية |
| Sayesinde sivil kayıplar olmadan Nassar'ı yakalamayı başardık. | Open Subtitles | بسببه ، نجحنا بالقبض علي (نصّار) حياً بدون إصابات بين المدنيين |
| Nassar, Meclis patlamasını üstleneli bir hafta oldu. | Open Subtitles | لقد مضى أسبوعًا كاملًا منذ اعترف نصّار) بتفجير مبنى الكابيتول) |
| Nassar, çok değerli bir istihbarat kaynağına dönüşebilir. | Open Subtitles | نصّار) يمُكن أن تكون مصدر) قيم للغاية للمخابرات |
| Aaron, Atwood'dan Nassar cinayetine dair bir haber geldi mi? | Open Subtitles | آرون، هل هناك أي أنباء من نائب المدير أتوود لمن ربما قتل "ناصر"؟ |
| Nassar'ın öldüğünü ve katili bilmediğimizi öğrenmesi. | Open Subtitles | أن نكتشف أن "ناصر" مات ولا نعرف مَن قتله |
| Kameraların görüş alanından çıkana dek bekledim yemek tepsisini geçtim tuzu Nassar'ın tabağına serptim. | Open Subtitles | لقد انتظرت حتى قمنا بتفريغ الكاميرات ومررت صينية الطعام ووضعت الملح في طبق نزار |
| Jason Atwood, Majid Nassar'ı öldürdüğünü itiraf etti. | Open Subtitles | هناك شيء ما يزعجني جيسون أتوود اعترف بقتل مجيد نزار |
| Askerî yetkililer, Nassar'ın tutulduğu yeri açıklamazken sıkı güvenlik önlemleri altında tutulduğunu doğruladılar. | Open Subtitles | إنتباه - رفض مسؤولون عسكريون - (الكشف عن مكان احتجاز (نصار لكنهم أكدوا أنه لا يزال تحت حراسة مشددة |