"neşelendirecek" - Translation from Turkish to Arabic

• يبهجك
• للترفيه
• يُبهجك
• يرفه
• يضع إبتسامة في
• معنوياتك

-Kızma ama seni neşelendirecek bir şeyimiz var.
- حسناً ، لا تغضبي.. لكن لدينا شيئاً ربما يبهجك..

İşte sizi neşelendirecek birşey efendim.
جلبت شيء قد يبهجك يا سيدي

- Seni neşelendirecek şeyi biliyorum.
اعرف ماالذي سوف يبهجك ؟ -ماذا ؟

Seni neşelendirecek bir şeye ihtiyacın var. Sana ayakkabı almama ne dersin?
فأنتِ تحتاجين للترفيه قليلاً ألا ترغبين بأحذية جديدة؟

Bu seni neşelendirecek.
هذا سوف يُبهجك.

Çünkü söyleyebileceğim kadarıyla sadece ne zaman birinden ayrılsan veya seni neşelendirecek birine ihtiyacın olsa benimle takılıyorsun.
لانهُ كلما حاولت التذكر انكِ تحاولين فقط الخروج معي عندما تكونين حزينة وتريدين وقتها شخص ما ان يرفه عنكِ

Dışarı çıktım ve seni neşelendirecek birşey seçip aldım.
لقد خرجت وإشتريت لك شيءاً... يقد يضع إبتسامة في وجهك... .

Sizi neşelendirecek bir şeyler vermek istedim.
أردت أن أقدم لك شيئا لكي أرفع من معنوياتك

Seni neşelendirecek bir şeyim var.
لدى شئ سوف يبهجك

Sanırım seni neşelendirecek bir şeyim var.
وأعتقد أن لدى شئ سوف يبهجك

Seni neşelendirecek birşey biliyorum.
أعرف مالذي قد يبهجك

Bu seni neşelendirecek ama.
هذا سوف يبهجك

Seni neşelendirecek bir şey var.
هنا شيء يبهجك

Seni neşelendirecek bir şey. - Bekle. - Tamam.
هذا الشيء المناسب للترفيه عنكِ

Seni neşelendirecek bir şey. - Bekle - tamam
هذا الشيء المناسب للترفيه عنك

Seni neşelendirecek bir şey var:
إليكِ شيء سوف يُبهجك.

O an beni neşelendirecek bir şeylere ihtiyaç duydum.
لذا أردت شئ يرفه عني ..

Alan bu kutuda beni neşelendirecek tek şey, senin kesik başındır.
(ألين) الشيء الوحيد الذي يسع الصندوق... ويمكنة أن يضع إبتسامة في وجهي... ...

Ama seni neşelendirecek bir şeyim var.
لكن عندي شيء سوف يرفع معنوياتك