| Sen bana ne bildiğini söyle ben de doğrulayayım. | Open Subtitles | أخبرني ما تعرفه و أنا سأؤكده إن كان صوابا |
| Bana ne bildiğini anlatacaksın ya da acılar dünyasında olacaksın. | Open Subtitles | أنت ستخبرني ما تعرفه أو سأجعلك تعيش في عالم من الألم |
| İblis hakkında ne bildiğini öğrenip, yok edelim ve hayatımıza devam edelim. | Open Subtitles | لأرى ما يعرفه عن الشيطان، ثمّ نهزمه وننجوا بحياتنا |
| İlk önceliğimiz o gemi hakkında ne bildiğini bulmak. | Open Subtitles | الأولوية الآن لاكتشاف كل ما يعرفه عن هذه المركبة الفضائية |
| Bana ne bildiğini söylersen sana söz veriyorum, geri dönmeyeceğim. | Open Subtitles | أن أخبرتني بما تعرفه أقسم لك انني لن أعود مره أخرى |
| Aptal rolü yapma bana. Sadece bana ne bildiğini söyle. | Open Subtitles | لا تلعب دور المغفل، أخبرني فقط ما الذي تعرفه |
| Yani bana ne bildiğini söyleceksin ya bir şarap eşliğinde ya da mangal gibi pişmiş cesedinin üzerinden. | Open Subtitles | اذا يمكنك إما أن تخبريني ما تعرفيه اثناء تناول الخمر أو على جثتك |
| Onun ne bildiğini, kimin tarafından gönderildiğini bilmeliyiz. | Open Subtitles | إننا بحاجة لمعرفة ما تعرفه تلك الآلة، من أرسلها |
| Onunla soygun hakkında bir görüşme yaptık da. ne bildiğini öğrenmeliydim. | Open Subtitles | لقد قابلتُها، حول عملية السرقة توجبَ عليَّ، معرفة ما تعرفه |
| ne bildiğini öğrenmek için kurbanın şehirdeki eşini sorguya çekmenizi istiyorum. | Open Subtitles | أريدكما أن تستجوبا زوجة الضحيّة في المدينة، وتعرفا ما تعرفه. |
| Hayatımı Jackie'nin ne bildiğini tahmin etme üzerine adamadım ben. | Open Subtitles | لقد كرّستُ حياتي في ألا أخمّن ما تعرفه جاكي |
| Sanırım kocanızla konuşabilirdik ve bunun hakkında ne bildiğini anlayabilirdik. | Open Subtitles | أفرض أن نتحدّث إلى زوجك و نعرف ما يعرفه عن هذا |
| Tamam otel görevlisinin ne bildiğini öğrenmeye çalışacağım. | Open Subtitles | حسنٌ، سأذهب للتحدّث مع موظّف الفندق لأرى ما يعرفه |
| Bırak ne bildiğini bulayım, ama ben yeni bir mikrofon isterken burada yeni bir protokol uygulamamız gerekiyor. | Open Subtitles | إسمحيلي أعرف ما يعرفه ولكننا بحاجة إلى تطوير نوع من البروتوكول هنا بينما أطلب برقيّه أخرى |
| Eski ortağına ne bildiğini söyle bakalım. | Open Subtitles | لماذا لا تخبر شريكك القديم بما تعرفه |
| Yani, ya bana ne bildiğini anlatırsın ya da buradan çıkar giderim ve şarapla falan dönmem. | Open Subtitles | لذا إمّا تخبرني بما تعرفه... وإلّا سأرحل مِنْ هنا ولن أعود ومعي نبيذ |
| - ne bildiğini bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي تعرفه و لا أريُد أنّ أعرف. |
| Safiye bu kadına ne bildiğini anlatmak zorundasın. | Open Subtitles | صوفيا، عليك أن تُخبري هذه المرأة ! ما تعرفيه |
| Kocana Vince'in ölümüyle ilgili ne bildiğini sormak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدي أن تسئلي زوجك ما الذي يعرفه عن موت فينس؟ |
| Şey, bu senin ne bildiğini gösteriyor, diğer bir deyişle hiçbir şey. | Open Subtitles | حسنا, ذلك يظهر ما تعرفين, المعروف باسم لا شيء. |
| Herhangi biri de değiliz. Bize ne bildiğini anlat. | Open Subtitles | لا نمثل أي جهة، لكنك ستخبرنا بما تعلم. |
| Bize ne bildiğini anlat yoksa polise gideriz. | Open Subtitles | لذا أخبرني ما تعرف وإلا أستدعي الشرطة الآن |
| O yüzden, FBI'ın yaptıklarımız hakkında ne bildiğini anlat. | Open Subtitles | فلا أريد رؤيتك تتألم لذا أخبرني ما تعلمه المباحث الفيدرالية عمّا نقوم به هنا |
| Bu adamın kim olduğunu ve ne bildiğini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف من هذا الرجل بالضبط و ماذا يعلم |
| Onun kim ile çalıştığı ve ne bildiğini öğrenene kadar yaşayacak. | Open Subtitles | سنترك يعيش إلى أن نعرف مع من يعمل و ماذا يعرف |
| Bu herifin ne bildiğini öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أحتاج لإكتشاف مايعرفه هذا الرجل |
| Sydney, Kont'u bulunca ona yaklaşıp ne bildiğini öğreneceksin. | Open Subtitles | سدني، عندما نجد الإحصاء، أنت ستقترب منه ويرى ما يعرف. |
| Aramasına izin verip menajerin ne bildiğini öğrenebiliriz. | Open Subtitles | ربما نجعله يقوم بهذه المكالمة ونكتشف ما يعلمه هذا الرجل |