"ne kadar şanslı olduğumu" - Translation from Turkish to Arabic

• كم أنا محظوظ
• عن مدى حظي
• كم أنا محظوظة
• كم انا محظوظ

Şu anda ne kadar şanslı olduğumu biliyorum. İşimi ve eşimi seviyorum.
أنا أعرف كم أنا محظوظ الآن أحب عملي وأحب زوجتي

Ekibimde olduğun için ne kadar şanslı olduğumu söylemişmiydim.
هل قلتِ لك كم أنا محظوظ لأنّكِ في فريقي؟

Sadece burada beni koruduğun için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyordum.
كنتُ أفكّر كم أنا محظوظ لوجودكِ هنا تحمينني

Bütün aile ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu söylerdi.
ظلت عائلتي تحدثني عن مدى حظي لحصولي عليه

Mutfak penceresinden baktım ve ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.
فوقفت عند نافذة المطبخ و كنت أفكر كم أنا محظوظة

Seninle tanıştığım için ne kadar şanslı olduğumu söyleyip muhteşem seks hayatımızdan bahsederek.
اخبرهم كم انا محظوظ لأنني قابلتك ؟ و اتحدث عن حياتنا الجنسية الجميلة

Her sabah annenizin yanında uyandığım için ne kadar şanslı olduğumu düşününce her şeyin ne kadar kolayca gerçekleştiğine şaşırmadan edemiyorum.
عندما أفكر كم أنا محظوظ لأنني أستيقظ كل صباح بجانب أمكم لا يسعني إلا أن أقف مذهولاً من مدى سهولة حدوث الأمر

Pusudan sonra, insanlar bana, hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu söyleyip duruyorlardı.
بعد الكمين الناس إستمروا في أخباري كم أنا محظوظ أنني على قيد الحياة

Deli bir Rus bilim insanıyla birleşince senin gibi bir ortağa sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu fark ettim.
اندماجي مع عالمة روسية مجنونة جعلني أدرك كم أنا محظوظ لأنك شريكي

Bazen ne kadar şanslı olduğumu fark edemiyorum.
بعض الاحيان لا أدرك كم أنا محظوظ

Evet, biliyorum. Bana 2. bir şans verildiği için ne kadar şanslı olduğumu biliyorum
أدرك كم أنا محظوظ ليكون عندى فرصه ثانيه

Bakın, ne kadar şanslı olduğumu farkettim.
انظرا ، أُدرك كم أنا محظوظ ، حسنًا ؟

ne kadar şanslı olduğumu sana söyledim mi hiç?
هل أخبرتكِ مرة كم أنا محظوظ بكِ ؟

Ve asla soğuk küçük ellerini tutmaktan vaz geçmeyeceğim ya da sabahleyin kendimi kaybederek kalktığımda... sana bakıp, ne kadar şanslı olduğumu hatırlayacağım.
ولن أتوقف عن إمساك يديكِ الصغيرتين الباردتين... أو أندهش عندما أستيقظ صباحاً وأنظر إليكِ وأدرك كم أنا محظوظ.

ne kadar şanslı olduğumu sana söyledim mi hiç?
هل أخبرتكِ كم أنا محظوظ بكِ ؟

Sadece seninle olduğum için ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum.
فقط أقدر... كم أنا محظوظ... لكوني...

Bütün arkadaşlarım arabam olduğu için ne kadar şanslı olduğumu söylüyordu.
جميع أصدقائي أخبروني عن مدى حظي للحصول عليها{\pos(190,225)}

Buraya gelirken hayatta olduğum için ne kadar şanslı olduğumu fark ettim.
عندما كنت أقود هنا، أدركت كم أنا محظوظة ليكون على قيد الحياة.

Harika eşinin benim ekibimde olmasından dolayı ne kadar şanslı olduğumu söylemişmiydim.
هل قلت لك كم أنا محظوظة لوجود زوجتك الجميلة ضمن فريقي؟

Bu sabah Carl yatağıma kapuçino getirdiğinde bunun ne kadar harika bir şey olduğunu ona sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu ve hastalandığımdan beri bana ne kadar iyi davrandığını düşündüm.
هذا الصباح كنت افكر كم كان رائعاً عندما (كارل) احضر ليّ قهوتي في السرير كم انا محظوظ انه معي