| Dün, ikinizi yakaladığımda, Ne söyleyeceğimi bilemedim, ama şimdi biliyorum. | Open Subtitles | إسمعا, حينما قبضت عليكما البارحة, لم أكن أعرف ما أقول لكني أعرف الآن |
| Dün bahçede şu adam ondan bahsediyordu. Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | كان هناك رجل يتحدث عنه في الساحة أمس لم أعرف ما أقول |
| Dün bahçede şu adam ondan bahsediyordu. Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | كان هناك رجل يتحدث عنه في الساحة أمس لم أعرف ما أقول |
| O kadar hızlı oturdu ki, Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | جلست هناك بسرعه لم اكن اعرف ماذا اقول |
| Bir anda ortaya çıktı. Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لقد فاجئني، لم اعرف ماذا اقول له |
| Yıllar sonra nihayet hayatıma geri döndüğünde ona Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | بعد سنوات عندما عادت أخيرًا إلى حياتي لم أعرف ما أقول لها. |
| Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | (تـشـن بـولـي)، الـمـديـر، مـكـتـب الـحـضـور الـثـانـي لم أعرف ما أقول. |
| - Ne söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لا اعرف ماذا اقول. |