| Ve bazı nedenlerden ötürü, bitene kadar 1,300 tur atıyor. | Open Subtitles | ولسبب من الأسباب فإنه يدور 1300 مرة قبل أن يفعل |
| Onunla yatmak zorunda değilim, sadece politik nedenlerden dolayı yanında olacağım. | Open Subtitles | .. ليس عليّ أن أنام معه فقط أبقى معه لهذه الأسباب |
| Fakat nihayetinde bazı sistematik nedenlerden ötürü bunun işe yaramadığı sonucuna vardım. | TED | ولكن وصلت في النهاية إلى استنتاج أنها لم تنجح فقط لأسباب منهجية. |
| Ortada birçok neden var, ve bütün bu nedenlerden dolayı, zaman geldi ve bu yüzden konuşmalıyız. | TED | اذا هناك اسباب عديده, ولكل تلك الاسباب, هذا هو الوقت والسبب لكي نتحدث |
| Politik nedenlerden ya da her şeyden önemlisi moral açısından İngiliz halkının morali açısından Almanları durdurabileceğimizi göstermemiz çok ama çok önemliydi. | Open Subtitles | أظن أنه كان فى غاية الأهميه للأسباب سياسيه والأهم لأسباب تتعلق بمعنويات شعب تلك البلاد |
| Şimdi, kötü haber, yasal nedenlerden ötürü sonraki dönem, soran olursa sende gut hastalığı var. | Open Subtitles | الآن ، الأنباء السيئة هي، لأغراض قانونية، الفصل الدراسي المقبل إذا سألك أي شخص ، فإن لديك مرض النقرس. |
| nedenlerden biri aslında yanılmış olma duygusuyla alakalı. | TED | ان احد اهم الاسباب .. هو الشعور الناتج عن كوننا مخطئين |
| Ve ölüm doğal nedenlerden dolayı değil, tek bir seçenek kalıyor. | Open Subtitles | وأنا متأكد بأنها لم تَمُت بأسباب طبيعية مما يعني هناك |
| Daha sonra bahsedeceğim karışık nedenlerden dolayı, bu resme baktığımda, o zaman şöyle hissettim: Geena, başardın, yaptın, ulaştın. | TED | لعدة أسباب معقدة، سأتطرق لها لاحقًا، عندما أنظر إلى هذه الصورة، حينها، شعرت بأني حققت ذلك. لقد حققتي ذلك. لقد وصلتي. |
| Bu nedenlerden dolayı, mümkün olan en kısa zamanda bu yerden gitmek istedim. | Open Subtitles | لهذه الأسباب كلها، كنت أرغب في الخروج إلى الميدان في أسرع وقت ممكن. |
| - Bazı nedenlerden dolayı, bu konuda açık olma ihtiyacı duyuyorum. | Open Subtitles | أجل ، للعديد من الأسباب ، أشعر بالحاجة لأكون بمواجهة ذلك. |
| Bu nedenle, ya da başka nedenlerden erkekler üniversiteye geri dönmüyor. | TED | لذا لبعض الأسباب لا ينتهي الحال بالرجال بالرجوع إلى الكلية . |
| Evet, ama her zaman başka nedenlerden dolayı, her zaman terörü... | Open Subtitles | ، نعم، لكن دائما لأسباب الأخرى . . دائما مع الإرهاب |
| Baş ağrılarına fiziksel nedenlerden ziyade psikolojik nedenler yol açar. | Open Subtitles | الصداع يحدث نتيجة لأسباب نفسية أكثر مما يحدث لأسباب جسدية |
| Bilesin diye söylüyorum, ona bunu yanlış nedenlerden ötürü yaptığını söyledim. | Open Subtitles | يجب ان اقول اني اخبرته انه يفعل هذا لأسباب خاطئه .. |
| Ve inandığı nedenlerden biri de annesinin, ki anneside o çok gençken vefat etmişti, ona kızgın olmasıydı. | TED | واحد اسباب هذا انها تعتقد ان امها التي ماتت عندما كانت صغيرة كانت غاضبة منها |
| Doğru ama artık sen aile büyücüsüsün ve bencilce nedenlerden büyü yapmayı bırakmalısın. | Open Subtitles | صحيح, لكن الان انت من عائلة السحرة لقد حان الوقت لعدم استخدام السحر لاجل اسباب انانية |
| Yanlış nedenlerden ötürü iyi davranıyorsun. Onun yemek yapamadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت طيبة للأسباب الخاطئة أنتِ تعرفين أنها لا تطبخ |
| Biz merhametliyiz, sadece insani nedenlerden değil. | Open Subtitles | نَحنُ رُحَماء ليسَ فقَط للأسباب الإنسانيَّة |
| Yani, soruşturma için tabii ki de başka nedenlerden ötürü izlemek isteyeceğinizden demiyorum yapmazsınız herhâlde. | Open Subtitles | أعني، لأغراض التحقيق، كما هو واضح ليس إذا أردتِ مشاهدته لأسباب أخرى فلا تستطيع ذلك |
| Diplomatik nedenlerden dolayı geçerli inkar edilebilirliğe ihtiyacım olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | يعرفون أني بحاجة لإنكار معقول لأغراض دبلوماسية |
| Bu nedenlerden dolayı eşiniz bir süre şehirde olamayacak | Open Subtitles | لهذه الاسباب السيد تالبت لن يغادر مدينة البلوتوبيا, |
| Ama sonra Poirot geldi ve bu ölümün doğal nedenlerden ötürü olmadığını söyledi. | Open Subtitles | ولكن ,جاء بوارو , الذى أعلن أن وفاته ليست بأسباب طبيعية ,! |
| Sağlam nedenlerden dolayı, kesin bir kanıta asla erişemeyeceğimizi düşündük, ama bu kesin bir kanıt. | TED | لعدة أسباب معتبرة، لم نكن نتوقع أننا سنرى دليلا قاطعا عنها، وهذا دليل قاطع. |
| Yayıncılıkta kapak resmi ticari nedenlerden dolayı biraz abartılır. | Open Subtitles | إنه أمر أساسي في أعمال النشر ... ... أن نضع تعليقاً مثيراً على صورة الغلاف لعدة أسباب منها التسويق |
| 405'i olumlu nedenlerle gözlüyorum. 44'ü ise olumsuz nedenlerden gözlüyorum. | Open Subtitles | إنّي مُهتمٌ بالرقم 405 لأسبابٍ إيجابيّة، وبالرقم 44 لأسبابٍ سلبيّة. |
| Bu arada, Smith, bazı nedenlerden dolayı traş bıçaklarımı bitirmek zorunda kaldım. | Open Subtitles | بالمناسبه .. سميث ,يبدو أنه قد نفذت مني شفر الحلاقه لسبب ما |