| Aşk olmayınca, insan nefes alır ama yaşamaz. | Open Subtitles | لو لم يكن هناك حب لن يقدر الإنسان أن يتنفس و ساعتها لن تكون هناك حياة |
| Belki akıllıdır da suya geri dönmek istiyordur, böylece, rahat nefes alır ve kimse onu orada öldürmek istemez. | Open Subtitles | حسناً، ربما هو ذكياً واراد العودة الى المياه حيث يمكنه ان يتنفس ولن يفكر أحد في قتله |
| nefes alır, yer... ve nefret eder. | Open Subtitles | يتنفس ويأكل ويكره |
| Korsesini çıkarırsan muhtemelen daha kolay nefes alır. | Open Subtitles | من المحتمل ان تتنفس بشكل اكثر سهولة لو قمت بنزع مشد الخصر عنها |
| Hamamböcekleri bile nefes alır. Sen nasıl nefes alıyorsun? | Open Subtitles | حتي الصراصير يجب ان تتنفس كيف تتنفس انت بحق الجحيم ؟ |
| Sizin keyfinize bakabilmeniz için portföyünüzle yer ve onunla uyuyup, nefes alır. | Open Subtitles | سوف تأكل و تنام و تتنفس محفظتك الخاصه , بحثيت يمكنك الراحة بسهولة |
| Kocan nefes alır, oda ölür. | Open Subtitles | زوجك يتنفس فيموت الجميع |
| Kocan nefes alır, oda ölür. | Open Subtitles | زوجك يتنفس فيموت الجميع |
| nefes alır, yemek yer ve uyur. | Open Subtitles | انه يتنفس ويأكل وينام |
| Canlı ya da nefes alır bir şekilde dönmez. | Open Subtitles | انه لن يعود حيا أو يتنفس |
| Cam saklandığı zaman burnundan nefes alır da. | Open Subtitles | كلا، (كام) يتنفس عبر أنفه حين يختبئ. |
| Hafiften hareket ediyorlardı sanki nefes alır gibi. | Open Subtitles | ولكنها تتأرجح بعض الشئ... كأنها كانت تتنفس. |
| Adrianne dansla nefes alır ve yaşar. | TED | تتنفس إدريان الرقص وتعيش به |
| Evet, bir kıç nasıl nefes alır? | Open Subtitles | كيف تتنفس مؤخرتك؟ |
| Tik tak eder, gıcırdar ve nefes alır. | Open Subtitles | تتك و تصدر صريراً و تتنفس |
| - Evet nefes alır! | Open Subtitles | - جيد ، إنها تتنفس |