"nefes alacak" - Translation from Turkish to Arabic

• للتنفس
• ستتنفس

Nefes alacak havanın olmadığı yükseklikten ölmeyi dileyeceğiniz kadar soğuk suya inmeyi öğreteceğim size.
من ارتفاع مثل هذا ولا يوجد هواء للتنفس الى مياة قارصة البرودة ستتمنى لو كنت ميت حينئذ

Sanki Nefes alacak bir yer bulmuş gibi hissediyorum, anladın mı?
أشعر كما لو أن بإمكاني الإستفادة من مساحة للتنفس . تعرف ؟

Toplantı olan günler, okula haşarat ilacı yaptırtırım ve sadece spor salonunda Nefes alacak hava olur.
في أيام التجمع , أنا أرتب لبقية المدرسة التي تدخن بترك الجمنازيون المكان الوحيد الذي به هواء قابل للتنفس

Nefes alacak bir delik bulduğum için hayatım farklılaştı.
حياتي تغيرت منذ ان وجدت مكانا للتنفس

Yaklaşık bir hafta ağızdan Nefes alacak. Ama neticede, diyebilirim ki çok şanslı bir adamsın.
ستتنفس من فمها لمدة أسبوع، لكن على كلٍ، أنتَ رجل محضوض.

Zavallı kız nasıl Nefes alacak?
لكن كيف ستتنفس ىالفتاة المسكينة؟ ؟

Şu an Nefes alacak zamanım bile yok.
حالياً لا أمتلك الوقت حتى للتنفس

Burada Nefes alacak bol bol yer var.
هناك مساحة كبيرة في الحجرة كافية للتنفس

Hayır, Nefes alacak boşluğu var.
لا, يوجد بها فجوة للتنفس

Nefes alacak hava yok.
لا يوجد هواء للتنفس

Nefes alacak durumda bile değiller.
ليسوا في حاله للتنفس.

Bahsettiğim adımların, kesin güvenlik sağlamayacağı ve sadece bize Nefes alacak bir alan yaratacağını anlamalısın.
"{\cH2BCCDF\3cH451C00}تَفهّمي أن الخطوات السابقة ليست منيعة" "{\cH2BCCDF\3cH451C00}وتهدف فقط لمنحنا مساحة للتنفس." "{\cH2BCCDF\3cH451C00}في النهاية، لو قمتِ بنشر المادة،"

Burada Nefes alacak yer bile yok ki.
! ليس هنا متسع للتنفس

- Paige, sana Joan Marshack'ın... - Nefes alacak yer yoktu.
بايج) هل أخبرتك) - لا مساحة للتنفس -

Nefes alacak yer kalmadı.
لا مجال للتنفس

- Londra derin bir Nefes alacak. - Öyle.
-حسناً، ستتنفس "لندن" الصُعداء الآن .