| Cady'nin puro dumanından nefret ediyormuş ve sürekli mızmızlanıyormuş. | Open Subtitles | لقد كان يكره السيجار التي يدخنها كادي وكان دائم الشكوي منها |
| Tanrım. Bu kumaşı icat eden kadınlardan nefret ediyormuş. | Open Subtitles | يا إلهي, مهما كان من إخترع المشدات, فإنه يكره النساء |
| Meğer sürprizlerden nefret ediyormuş, şu motosiklet fikri de onu tamamen... | Open Subtitles | يكره المفاجآت وقصة الدراجة النارية إنه فقط |
| İsa'dan onu dirilttiği için nefret ediyormuş gibi. | Open Subtitles | كما لو أنه كان يكره أن يسوع اعاده الى الحياة |
| Bizden nefret ediyormuş gibi çığlık atıyordu. | Open Subtitles | لقد صرخت وكانها كرهتنا أردت خنقها بوساده |
| Bazen, sanki... sanki erkeklerden nefret ediyormuş gibi, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أحياناً يبدو أنها تكره الرجال |
| Hiç anneler günü kartı göndermemiş. Koalalardan da nefret ediyormuş. | Open Subtitles | لم ترسل بطاقة عيد الأم، سخيف يكره الدببة الكوال. |
| Tabiatın adamı burada zencilerden nefret ediyormuş. Bunun hakkında ne yapmamız gerekiyor? | Open Subtitles | هذا الرجل يكره الزنوج ماذا نفعل به |
| Grinch Noel'den neden nefret ediyormuş? | Open Subtitles | لماذا يكره الجرينش عيد الميلاد؟ |
| Sanırım şeytan da dizilerden nefret ediyormuş. | Open Subtitles | نعم، ابليس يكره الأفلام المتسلسلة ايضاً |
| Çocuk onun eserlerinden nefret ediyormuş, şimdi de Elizabeth'i bir eser için zorluyor. | Open Subtitles | الفتى كان يكره أعماله و الآن هو يحث (إليزابيث) على شراء لوحة له |
| Şu belli ki Kessler, Bay Torino'dan nefret ediyormuş. | Open Subtitles | سوى حقيقة ان كيسلر يكره تورينو |
| Goa'uld'un kölesi olmaktan nefret ediyormuş. | Open Subtitles | يكره أن يكون عبدا للـجواؤلد |
| ..ayaklardan nefret ediyormuş. Ve onları mahvetmek istiyormuş. | Open Subtitles | ... يكره قدم ويريد أن يرى منهم يموتون. |
| Sanki seyircilerden nefret ediyormuş gibiydi. | Open Subtitles | أشعر بأنه يكره الجمهور |
| Güneşten nefret ediyormuş. | Open Subtitles | الشمس، يكره الشمس |
| - Gördün mü, vurmaktan nefret ediyormuş. | Open Subtitles | أترين، إنه يكره الضرب حسناً.. |
| Bu arkadaş hayır işinden nefret ediyormuş! | Open Subtitles | هذا الشخص يكره عمل الخير |
| Komşusundan nefret ediyormuş. | Open Subtitles | أنه يكره جيرانه |
| Bizden nefret ediyormuş. | Open Subtitles | -ياصاح،لقد كرهتنا |
| Annemiz polka müziğinden nefret ediyormuş gibi yapardı. | Open Subtitles | أمنا لطالما أدّعت أنها تكره رقص الـ (بولكا) على موسيقاها :لقد قالت |