| Bütün dünyada Anti-Amerikalılık alıp yürümüşken insanlar bu kovboydan nefret etmeye bayılacaklar. | Open Subtitles | مع كراهية المصطلحات الأمريكية المنتشرة في الكرة الأرضية سيحب الناس كره راعي البقر هذا |
| Bütün dünyada Anti-Amerikalılık alıp yürümüşken insanlar bu kovboydan nefret etmeye bayılacaklar. | Open Subtitles | مع كراهية المصطلحات الأمريكية المنتشرة في الكرة الأرضية سيحب الناس كره راعي البقر هذا |
| Pekala, şimdi benden nefret etmeye devam edebilirsin. | Open Subtitles | حسناً ، تستطيع ان تكرهني الآن من جديد |
| Birbirimizden nefret etmeye başlayacağız ve işler çirkinleşecek. | Open Subtitles | .وسنبدأ بكره بعضنا البعض .وسيصبح الأمر.. سيكون بشعاً |
| Bir gün uyanıp, dünyadan nefret etmeye karar veren biri. | Open Subtitles | إنه مجرد أحمق من الذين يكرهون العالم ماذا يحدث ؟ |
| On beş yıl öncesinden, çocukları müstakbel düşmanlarından nefret etmeye koşulladık. | Open Subtitles | لمدة 15 عاماً مُقدماً لقد فرضنا على الأطفال كراهية عدو المستقبل |
| Evet, onun erkek arkadaşından nefret etmeye başlardın, ondan uzaklaşmak isterdin. | Open Subtitles | يتضح ذلك من خلال كرهك لصديقها أنت فقط ستعملين لدفعها بعيداً |
| Yolculuğumun ortasında, 40 yaşına geldim ve bedenimden nefret etmeye başladım, ki aslında bir gelişmeydi bu, çünkü en azından bedenim ondan nefret edecek kadar var oluyordu. | TED | في منتصف سفري ، وبلغت سن الـ 40، وبدأت أكره جسدي ، الذي كان في الواقع متقدم ، لأنه على الأقل جسدي كان موجود لكي أهينه |
| Genlerimizde Müslüman veya Meksikalılardan nefret etmeye dair hiçbir şey yok. | TED | لا يوجد شيء في حمضنا النووي يجعلنا نكره المسلمين أو الكمسيكيين. |
| Sence neden insanoğlu birbirinden nefret etmeye bu kadar yatkın? | Open Subtitles | لمّ تعتقد أن البشر يميلون إلى كره بعضهم؟ |
| Aslında son zamanlarda müzikten nefret etmeye başladım. | Open Subtitles | في الواقع، لقد حقا تم كره الموسيقى في الآونة الأخيرة. |
| Büyük Haham Meir dedi ki: Diğer insanlardan, ki bu insanlar kim olursa olsun, nefret etmeye, onları küçümsemeye veya hor görmeye neden olan -- kutsal kitabın hiçbir yorumu meşru değildir. | TED | ولقد قال الحاخام الشهير ماير بأن أي تفسير للنصوص المقدسة والتي تؤدي إلى كره والتقليل من شأن الآخرين--¼ الآخرين أيا كانوا -- هو غير شرعي. |
| Benden ne kadar çok iğrenirse kendinden de o kadar çok nefret etmeye başladı. | Open Subtitles | والأكثر بدأت تكرهني والأكثر... وبدأت تكره نفسها .. |
| Sanırım benden nefret etmeye başladı. | Open Subtitles | انا اعتقد انها بدأت تكرهني |
| Yani benden nefret etmeye devam etmek istiyorsanız edin, | Open Subtitles | , لذلك اذا اردتي ان تكرهني |
| Birbirimizden nefret etmeye ne zaman başlardık? | Open Subtitles | كم كان ذلك قريبا قبل أن نبدأ بكره بعض؟ |
| Ben de kendimden nefret etmeye başladım, ama gerçekten nefret ettim. | Open Subtitles | وبدأت حينها بكره نفسي حقاً كرهت نفسي بشدّة! |
| O nefrettir. Kadınlar hemen nefret etmeye başlar. | Open Subtitles | انه الكره, النساء يكرهون بسرعة |
| Mormonların geylerden nefret etmeye düşkün olduklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعرفين بأن المرمونيين يكرهون المثليين؟ |
| Üst kattayken nefret etmeye çalıştım ama bunu yapamadım. | Open Subtitles | نعم ,للحظة في الطابق العلوي ,حاولت كرهك لكن لم أستطيع |
| Bir diğer örnek, en sevdiğim böceklerden, olan sinek -bunlardan nefret etmeye bayılıyorum- ve şimdi bir culex pipiens (adi sivrisinek) 'in antenini görüyorsunuz. | TED | مثال آخر، واحده من الحشرات المفضلة لدي، أحب أن أكره هذه، إنها البعوضة، وأنتم ترون هوائي بعوض الكيوليكس. |
| Sabahleyin uyanıp birbirimizden daha fazla nefret etmeye karar vermek gibi bir şey değildi bu. | TED | كأننا استيقظنا صباح يوم من الأيام وقررنا أن نكره بعضنا. |
| Claire her ne kadar alpakalardan nefret etmeye çalışsa da, onların Kuzey Amerikalı cazibelerine yenik düşmüştü. | Open Subtitles | جستين: بقدر ما أرادت كلير أن تكره الألباكات كرههالميكنيوازي سحرهم اللاتيني |