| Ürünümüzü nereye sakladığını söyleyecek mi bir bakalım, ne dersin? | Open Subtitles | لنذهب ونرى إن كان مستعداً لإخبارنا أين خبأ منتجنا، حسناً؟ |
| Ama ben olmasam Jessica hastaneye tekrar yatmayacaktı. Parayı nereye sakladığını öğrenemeyecektin. | Open Subtitles | لكن لولاي لما كنت أرجعتيها المشفى و لما عرفتي أين خبأت المال |
| Bence parayı nereye sakladığını öğrendiler ve onu öldürdüler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم اكتشفوا أين يخفي المال وقتلوه في سبيل أخذ المال |
| Şimdi seni ölümüne boğmadan önce nereye sakladığını söyle, kadın. | Open Subtitles | و الآن, أخبريني أين خبأتها يإمرأة وإلا قتلتك |
| Yani küpemi nereye sakladığını söyleyeceksin değil mi? | Open Subtitles | أذلك يعني أنك ستخبرني أين خبئت قرطي؟ |
| Ama ben Mose'un kabloları nereye sakladığını bulur bulmaz, tekrar gelecek. | Open Subtitles | ولكن حالما أكتشف أين خبّأ موسى كل الأسلاك ستعود الطاقة مجددا |
| Randy'yle ben de burayı kolaçan edip şu soytarıların, şahidimizi nereye sakladığını bulmaya bakalım. | Open Subtitles | انا وراندي سنذهب ونتجسس لنري أين خبأ هذا المهرج شاهدنا |
| Kocan Tim'in parayı ve eroini nereye sakladığını bana söyle. | Open Subtitles | إخبرينى أين خبأ زوجك تيم نقودى و كوكايينى |
| Çocuğun verdiği bilgi işe yaramasa da kız onu nereye sakladığını biliyor olabilir. | Open Subtitles | حتى إن كانت معلومات الطفل وهمية إنها ما تزال قد تعرف أين خبأ الذاكرة |
| O zamanki hayatından herhangi bir bilgi kanıtları nereye sakladığını bulmamıza yardım edebilir. | Open Subtitles | حسنا، أي معلومة عن حياتها من تلك الفترة قد تساعدنا أين خبأت الأدلة. |
| Umurumda değil. Bak, her şeyi nereye sakladığını bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | إسمع، اريدك أن تخبرني أين خبأت كل شيئ |
| Anahtarını nereye sakladığını.. Evine nasıl girileceğini... | Open Subtitles | يعرف أين يخفي مفاتيحه يعرف كيف يدخل منزله |
| Seni gebertmeden önce, onları nereye sakladığını söyle, kadın. | Open Subtitles | و الآن, أخبريني أين خبأتها يإمرأة وإلا قتلتك |
| Belki sonsuza kadar değil, ama herkesin nereye sakladığını öğrenene kadar olabilir. | Open Subtitles | ولكن مده كافيه لأكتشف أين خبئت الجميع |
| Utahdan çıkarttığı 5 milyon doalrı nereye sakladığını öğrenene kadar işkence yaptık. | Open Subtitles | قمنا بتعذيبه حتى قال لنا أين خبّأ الخمس ملايين دولار التي نعلم أنه وجدها في (يوتا) |
| Tek yapman gereken paramı nereye sakladığını söylemek. | Open Subtitles | كل ما يجب عليك فعله هو انت تقول لي اين خبأت الاغراض ؟ |
| Oğlun onları nereye sakladığını söyledi. | Open Subtitles | اخبرنا ابنك اين خبأتها |
| Kemana dair dosyaları nereye sakladığını bilmiyoruz; ama bu öğleden sonra nerede olacağını biliyoruz. | Open Subtitles | ، إننا لانعلم أين أخفى ملف الكمان ولكننا نعلم أين سيكون هذا المساء |
| Annemin Kupa'yı nereye sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أين اخفت والدتي الكأس |
| Ortakları parayı nereye sakladığını Biliyorum sanıyorlar. | Open Subtitles | شركائه يعتقدون بأنني أعرف أين اخفى المال |
| Parayı nereye sakladığını filan sormadım ki... | Open Subtitles | ليس وكأني أسألكَ أين تخبئ المال أو ما شابه. |
| Adamı öldürdün ve silahı nereye sakladığını unuttun mu? | Open Subtitles | - نعم نعم؟ تقتل رجلا وتنسى أين تخفي بندقيتك؟ |
| Ellen'ın kanıtları nereye sakladığını bildiğimizi düşündürecek herhangi bir neden veremeyiz ona. | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نُقدّم له أيّ سببٍ للإعتقاد أننا نعرف أين خبّأت (إلين) الأدلّة. |
| Şimdi de bir deliye, kalabalık bir metro istasyonunda, fırlattığın bir çantayı nereye sakladığını soruyorsun. | Open Subtitles | الآن تسأل مختلًا عن مكان إخفاءه حقيبة ألقيتَها وسط حشد بمحطة مترو أنفاق؟ |