| Bize katılan bu etkileyici asker hayırsever, babacan ve son derece cömert sanat koruyucusu, General Newton'u alkışlayalım. | Open Subtitles | هلا أنظممتم ألي في تحية الجندي المحسن،الأب المحب وراعي كريم جداً للفنون، الجنرال نيوتن |
| Newton'u grup terapisinden mi tanıyorsun? | Open Subtitles | هل أنت واحد من أصدقاء نيوتن من عند الطبيب؟ |
| Bunun için Einstein'ı suçlamak, yerçekimini keşfettiği için Isaac Newton'u uçak kazalarından dolayı suçlamak gibi birşey | Open Subtitles | لوم اينشتاين على ذالك وكأنك تلوم إسحاق نيوتن على انه أكتشف الجاذبية |
| Ama haklı değilse, bir İngiliz keşif seferi Alman bilim adamını yanlışlamış ve Sör Isaac Newton'u doğrulamış olacak. | Open Subtitles | ولو كان خاطئا ، فالانجليز ايضا هم الذين سيثبتوا ذلك و ان السيد اسحق نيوتن كان محقا |
| Bahse dahil olan kişilerden biri olan astronom Edmund Halley, yardım arayışına Lucasion matematik profesörü Isaac Newton'u bulmak için Cambridge'e giderek başladı. | Open Subtitles | ممن شاركوا في هذا الرهان الفلكي إدموند هالى ذهب ليبحث عن المساعدة لدى أستاذ للرياضيات بجامعة كامبردج يدعى إسحاق نيوتن |
| Vegas'a gideriz, Wayne Newton'u izleriz Bahamalara uçarız sonra da Paris'e geçeriz. | Open Subtitles | نذهب إلى فيجاس، نستمع إلى المطرب واين نيوتن... نذهب إلى جزر الباهاما، ثم نتجه إلى باريس. |
| Halley, Newton'u bulmayı başararak ona bahisten bahsetti. | Open Subtitles | أخبر هالي نيوتن عن قصة هذا الرهان |
| Bu yüzden yaptıkları şey Newton'u sorgulamaları yerine... | Open Subtitles | فكان ما فعلوه هو أنه بدلاً من مسألة "نيوتن"، |
| Bu Newton'u bitirmemem gerektiğini söyleme yolun mu? | Open Subtitles | أهذا أسلوبك لإخباري أنه ماكان ينبغي لي إيقاف جهاز "نيوتن"؟ |
| Bu Newton'u bitirmemem gerektiğini söyleme yolun mu? | Open Subtitles | أهذا أسلوبك لإخباري أنه ماكان ينبغي لي إيقاف جهاز "نيوتن"؟ |
| Bir tanesi Madison'a -Madison bunu çok sevemeyecekti- Hamilton'un altyapının Newton'u olduğunu söyledi. | TED | أخبر أحدهم (ماديسون)، الذي لم يرغب في الدساتير كثيرًا، بأن (هامليتون) كان بمثابة (نيوتن) بالنسبة إلى البنية التحتية. |
| Ama sisteme dünya, güneş ve ay gibi 3 cisim eklendiği anda, uydularının dengeli olup olamayacağı sorusu büyük Newton'u bile afallattı. | Open Subtitles | لكن حالما تُضيف ثلاثة أجرام ككوكب الأرض، القمر والشمس، السؤال إذا ما كانت مداراتهم ثابتة أم لا أربك حتى (نيوتن) العظيم. |
| Şimdi Dr. Newton'u hanginiz öldürdüyse elini kaldırsın? | Open Subtitles | الآن، بواسطة رفع اليد، أيّ واحدٍ منكم قد قتل الد. (نيوتن)؟ |
| Şimdi Dr. Newton'u hanginiz öldürdüyse elini kaldırsın? | Open Subtitles | الآن، بواسطة رفع اليد، أيّ واحدٍ منكم قد قتل الد. (نيوتن)؟ |
| Michael Faraday, Isaac Newton'u afallatan gizemi çözmüştü: | Open Subtitles | لقد حلّ (مايكل فاراداي) اللغز الذي حيرَ (إسحاق نيوتن). |
| - Newton'u stlus yüzünden bitirdim. | Open Subtitles | -اوقفت جهاز "نيوتن" بسبب القلم |
| - Newton'u stylus yüzünden bitirdim. | Open Subtitles | -اوقفت جهاز "نيوتن" بسبب القلم |
| Bu Bay Newton'u bitirecek. | Open Subtitles | وهذا سوف ينهي السيد نيوتن. |
| Gri tonlarının narinliği, Helmut Newton'u anımsatıyor. | Open Subtitles | -هذا يذكرني بأعمال (هيلموت نيوتن ) |
| Şimdi Sir Isaac Newton'u, günümüze getiriyorum. | Open Subtitles | والآن سأنقل سير (إسحق نيوتن) إلى الحاضر |