| 1 numaralı odadaki konuktan 2 numaralı odaya geçmesini rica eder. | TED | فيطلب من الزبون في الغرفة الأولى أن ينتقل إلى الغرفة الثانية |
| Bir hafta önce bir numaralı kuralın hareketsiz beklemek olduğunu söylüyordun. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، أخبرتني بأنّ القاعدة الأولى هو ألا أقوم بتحريك الجثة |
| -kesinlikle emin misiniz? -Hayır, 122 numaralı dolaptaydı. | Open Subtitles | لا كانت في الخزنة 122 لأن الرقم محفوظاً في ذاكرتي |
| Yoksa sen bir numaralı şüpheli olurdun, bu daha iyi... cesetler burada, yani bence arayı hak ettik. | Open Subtitles | بالإضافة نحن نحتاج لشيء آخرا، ما عدا بأنك المشتبه به الأوّل. هذا مفيد أكثر |
| Kanada dışındaki insanlarn bu yıl Amerika'nın bir numaralı ithal petrol kaynağı olması hesaplananan Alberta katran kumları hakkında ne kadar az bilgi sahibi olduğuna her zaman şaşırmışımdır. | TED | وانا متفاجئة جداً كيف ان القليل فحسب من خارج كندا يعرفون عن رمال ولاية ألبرتا النفطية تلك التي مخططٌ لها بأن تغدو المصدر الاول للنفط المستجلب الى الولايات المتحدة |
| İki numaralı emir: "Güneş için yapabileceğim hiçbir şey yok. " | Open Subtitles | عدد الوصية الثانية: لا يوجد شيء يمكنني القيام به حول الشمس. |
| Ve şehirler arası ağların tümü tek bir amaç taşır, insanlığın 21. yy'daki bir numaralı önceliği: sürdürülebilir şehirleşme. | TED | وجميع هذه الشبكات التي بين المدن مكرسة لغرض واحد، الأولوية رقم واحد للبشرية في القرن ال21: هي التحضر المستدام. |
| Bir numaralı kapağı açın. Yuvadaki suyu tahliye edin. | Open Subtitles | افتح الباب الاول االقاعدة الاولى خالية من الماء |
| Jerry, seni yeni yazı tipi projemizde iki numaralı adamım yapıyorum. | Open Subtitles | جيري ، و أنا سأجعلك الشخص الثاني في مشروع الخط الجديد |
| Missouri eyaletindeki bir numaralı boşanma sebebi ne biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف ما هو السبب الرئيسي للطلاق في ولاية ميسوري؟ |
| Ve Zayday de merdivenlerden falan düşürse ya da havuzda boğulursa, ve sen de yeniden Kappa'nın bir numaralı sürtüğü olursun. | Open Subtitles | وعندما تقوم زايداي بإرتكاب سلسلة من الأخطاء أو تغرق في بركة التحكم فمن ثم ستُضاجع من جديد عاهرة منزل كابا الأولى |
| Kanada dünyada bir numaralı para toplama kampanyası olmayı çok küçük bir rakamla kaçırdı. | TED | كانت كندا مجرد قناة العبور لما بعد كونها حملة جمع التبرعات الأولى في العالم |
| Bir numaralı basit kural: Diğerlerinin ne yaptığını anla. | TED | القاعد البسيطة الأولى: افهم ما الذي يقوم به الناس الآخرين. |
| Montana ziyaret etmek için güzel bir yer olabilir, ama orada yaşamak istemezsiniz, çünkü intihara yatkınlık konusunda bir numaralı eyalet orası. | TED | ومونتانا مكان جميل لزيارته ولكنك لا تريد أن تعيش هناك، لأنها الولاية الأولى للتفكير في الانتحار. |
| Böylece yeni müşteri için 1 numaralı oda boşalır. | TED | مما يترك الغرفة الأولى جاهزة للزبون الجديد. |
| Otomatik yanıtı tercih ediyorsanız, bir numaralı tuşa basın. | Open Subtitles | إن كنتم تفضّلون إجابة مسجّلة فاضغطوا على الرقم 1 الآن |
| Ayakkabı 42 numaralı otobüste bulunmuş. | Open Subtitles | لقد تم اكتشاف فردة الحذاء في حافلة تحمل الرقم 42 |
| Bu gördüğünüz, ineklerde çiçek hastalığına yol açan altı numaralı yapısal protein. | Open Subtitles | وفى هذه الحالة, فإن الرقم الخاص بتركيبة جدري البقر هو 6. |
| İşte dünyanın bir numaralı starı Moon, tanıtın ona kendinizi. | Open Subtitles | النجم الأوّل في العالمِ هو الموونُ رجال قدّمُوا أنفسكم |
| 1 numaralı otoyol üzerinden San Francisco'dan Los Angeles'e kadar gittik. | TED | لقد قدنا من سان فرانسيسكو .. الى لوس أنجلس .. على الطريق السريع الاول |
| Buna rağmen, bir sürü oda boş kalacaktır Örneğin, 6 numaralı oda, çünkü 6 hiç bir asal sayının üssü değildir. | TED | على الرغم من وجود بعض الغرف التي ستبقى فارغة كالغرفة رقم 6 لأن العدد 6 ليس قوة لأي عدد أولي. |
| Ve grafikten 4 numaralı kişinin de birinci görgü tanığı olduğunu görüyoruz. | TED | ومن الرسم البياني نرى أن الشخص رقم أربعة هو شاهد رئيسي أيضاً. |
| Bir numaralı kapak açık. Silodaki su boşaltıldı. | Open Subtitles | افتح الباب الاول االقاعدة الاولى خالية من الماء |
| Yüzünden anladığım kadarıyla iki numaralı kapıyı seçeceksin, öyle mi? | Open Subtitles | هل افترض من نظرة وجهك أنك تختار الخيار الثاني ؟ |
| ABD'de 34 yaş altı ölümlerin bir numaralı sebebi kazalar. | TED | وهذا هو السبب الرئيسي للوفاة في الولايات المتحدة لمن هم دون سن 34. |
| 4 numaralı demiri, 9 numaralı tahtayla değiştirdim. | Open Subtitles | عجباً، عجباً على أية حال، أنا بدلت مضربي الحديد مقاس 4 بمقاس 9 من الخشب |
| Josselin Beaumont adına kayıtlı, 322 460 numaralı künyeyi taşıyormuş. | Open Subtitles | كان يرتدي قلادة كلب تعريفية برقم 322460 مسجلة باسم القائد جوسلين بومون |
| Hakkınızı vermeliyim çocuklar. Sizler bir numaralı hayranlarımsınız. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لكما يا رفاق أنتما أشد المعجبين بي |
| 1 numaralı istasyondan tren kalkıyor | Open Subtitles | الأريكة الأولي ممتلئة , القطار علي وشك الأنطلاق |
| 12 millik yol üzerinde eş zamanlı çalışan 3 tane 33 numaralı otobüs var. | Open Subtitles | هناك ثلاث حافلات رقمها 33 يتحركون معا في مسلك 12 ميل |