| Yani üç numaralı kurban, iki numaralı şüpheli oldu. | Open Subtitles | اذا الضحية رقم ثلاثة أصبحت المشتبه به رقم اثنين |
| Vaughn'un maaş bordrosunu bulduklarında ve test sonuçları geldiğinde bir numaralı şüpheli ben olurum. | Open Subtitles | ..بما أن يجدوا جدول رواتب فون ثم تظهر نتائج الفحوص ، سوف أكون المشتبه به رقم واحد |
| Ama hepinizin oyladığı ve yeniden sıraladıklarınıza sayısal değerler eklediğinizde kendisi bir numaralı şüpheli oluyor. | Open Subtitles | لكن عندما تضعوا القيمة العددية, لتصويت الجميع, و نعيد تصنيفها, سيصبح المشتبه رقم واحد |
| Şu an kayıp olan adli tabip bir numaralı şüpheli, ama kimse elenmedi. | Open Subtitles | حالياً أعتقد أن طبيبنا الشرعي هو المشتبه الرئيسي لكن لا أحد خارج دائرة الشٌبهات |
| Başka yerde olduğunu kanıtlamasına rağmen hala bir numaralı şüpheli o. | Open Subtitles | بالرغم من موقفه مازال المشتبه الأول لديهم |
| Dinle... İki ceset, bir cinayet silahı, sen de bir numaralı şüpheli olursun. | Open Subtitles | جثتين , وجريمة , وسلاح فأنت المشتبه به الأول |
| Gerçi mantıklı, ne de olsa bir numaralı şüpheli benim. | Open Subtitles | هذا منطقي، على اعتبار أني المشتبهة الرئيسية |
| Kendini bir numaralı şüpheli durumuna düşürdün böylelikle seni uydurmama gerek yok sanırım? | Open Subtitles | أنت جعلت نفسك المشتبه به رقم واحد لذا, أنا لست بحاجه لتلفيقها لك, أليس كذلك؟ |
| Polisleri arasaydım, bir numaralı şüpheli olurdum. | Open Subtitles | لو بلغت عنه للشرطة، سأكون المشتبه به رقم واحد. لا، لا لا. |
| Vaughn'un maaş bordrosunu bulduklarında ve test sonuçları geldiğinde bir numaralı şüpheli ben olurum. | Open Subtitles | بما أن يجدوا جدول رواتب فون... ـ ثم تظهر نتائج الفحوص ، سوف أكون المشتبه به رقم واحد |
| Bu da seni bir numaralı şüpheli yapar. | Open Subtitles | يجعلك المشتبه به رقم واحد |
| Gloria Torres'in kalbini taşıyorsun. Bu seni bir numaralı şüpheli yapar. | Open Subtitles | حصلت على قلب " قلوريا " هذا يجعلك المشتبه رقم واحد في قاربي |
| Bir numaralı şüpheli. | Open Subtitles | المشتبه رقم واحد |
| Bir numaralı şüpheli. | Open Subtitles | المشتبه رقم واحد. |
| Kendini öldürmüş ki bu da seni bir numaralı şüpheli yapıyor. | Open Subtitles | قَتلتْ نفسها... الذي يَجْعلُك المشتبه الرئيسي. |
| Çünkü cinayetindeki bir numaralı şüpheli sen olacaksın. | Open Subtitles | -لأنّك ستكونين المشتبه الرئيسي في جريمة قتله . |
| Ama kızın üstü kan içinde ve şu anda bir numaralı şüpheli o. | Open Subtitles | حقاً إنها مغطاة بالدم والآن هي المشتبه الأول |
| Polislerin seni bir numaralı şüpheli olarak görmesi fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | لن تلبث الشرطة طويلا لتكتشف أنك المشتبه به الأول. |
| Gerçi bu normal, ne de olsa bir numaralı şüpheli benim. | Open Subtitles | هذا منطقي، على اعتبار أني المشتبهة الرئيسية |
| Ben de o birisinin Onbaşı Vernik olduğunu ileri sürüyorum, ki bu durumda kendisi bir numaralı şüpheli oluyor ve tanık olarak çağırmamız gerekiyor. | Open Subtitles | أنا أرى أن الشخص الآخر كان العريف فيرنيك في هذه الحالة إنه مشتبه به رئيسي ونحن بحاجة إلى إستدعائه كشاهد |
| Hala yaşıyor olsaydı bir numaralı şüpheli o olurdu. | Open Subtitles | وإن كان على قيد الحياة الآن لكان المتهم الأول |
| Bir numaralı şüpheli olan oğlu Gary tarafından bakılıyormuş. | Open Subtitles | إهتمّ بمنذ ذلك الحين من قبل إبنه، غاري بإنّهم المشتبه به الرئيسي. |