| Diyorum ki, Aku'nun şu yokedici kınkanat asalaklarından epeyce var. | Open Subtitles | حسناً، هناك العديد من النحل الخنفسائي المدمر التابع ل آكو |
| Togo'nun eski başkanı beklemek zorunda, efendim. Bu bir şaka değil. | Open Subtitles | الرئيس السابق ل توجو سيتوجب عليه الإنتظار , هذه ليست مزحة |
| Sonra Diablo'nun operasyonunun bilgisayarda yazılmayacak kadar önemli olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | علمت لاحقا عملية ديابلو ل سوف لا خطر باستخدام الكمبيوتر. |
| Hatta, rüyalarımda gördüğüm manzaraların, Macar filmlerinden olduğunu fark ediyorum, özellikle de Miklos Jancso'nun ilk filmlerinden. | TED | حتى تحققت أحلامي في االحقيقه أدركت المناظر الطبيعيه للآفلام الهنغاريه وخصوصا الافلام الأوائل ل ميكلوس جانسو |
| LT: Hayır, gerçekten. Bu size Aristo'nun ne kadar sınırlı olduğunu gösteriyor. | TED | ل.ت: بالتأكيد، هذا يظهر لك كم كان أرتيستول محدود الفكر. |
| Ben onu çeken adamla konuştum. O Jo'nun arkadaşı. | Open Subtitles | لقد تحدثت الى الرجل الذى ألتقطها كان صديقا ل جو |
| Bize Ascanio'nun ikinci ziyaretinden bahseden kimdi? | Open Subtitles | من الذى أخبرنا عن الزيارة الثانية ل أسكانيو ؟ |
| Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için... toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | لنحتفل بالزواج المقدس ل كاثرين جوديث ويب و بيتر دانهوا |
| Judith Katherine Webb ve Peter Donahue'nun... kutsal birlikteliğini kutlamak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | لنحتفل بالزواج المقدس ل كاثرين جوديث ويب وبيتر دوانهوا |
| Carlo'nun gözlerinin Helmut'un diş izlerinde olduğunu hissettim. | Open Subtitles | ورأى أنا عيون كارلو على علامة غادر الأسنان هيلموت ل |
| Olay yerinde bulunan kan örnekleri Oh Dae-su'nun kanı ile uyuştu. | Open Subtitles | وجدت عينات دم في المكان مطابقة ل اوه دايسو |
| Bir bardakta bulunan parmak izleri de Oh Dae-su'nun parmak izleri ile aynı. | Open Subtitles | البصمات وُجدت على كأس أيضاً مطابقة ل اوه دايسو |
| Vincent'a Horatio'nun ateşine tepki verecek kadar zaman kalmıyor. | Open Subtitles | لم يكن هناك ما يكفي من الوقت ل فنسنت للرد على اطلاق النار هوراشيو. |
| Sana teşekkür ediyorum Narumi-san. Bitou'nun kardeşi olduğum için bana değer verdin. | Open Subtitles | أنا أشكرك ، نارومي سان كونك تتصرف كما لوكنت الأخ الصغير ل ماكيو ، فأنا ما زلت شابا صغيرا |
| Eva DeMarco'nun "The city"sine ne dersiniz, favorin. | Open Subtitles | ماذا عن وحش المدينة ل ايفا ديماركو ؟ انه مفضل لديك |
| Bununla beraber, Jan Di'nin uzaklaştırılması ve Ji Hoo'nun atılması hiç yaşanmamış sayılacak. | Open Subtitles | من خلال هذا ، وطرد يان دي جي وهوو ل وسوف يكون الفصل كما لو أنه لم يحدث أبدا. |
| Ocak ayında California Berkeley Ünv. kütüphanesinde açılan Fernando Botero'nun resim sergisini gezdim. | TED | في يناير شاهدت لوحات لمعرض الفنان فيرناندو بوتيروس في مكتبة يو سي بيركيلي |
| Bu Beth Dennis ile Bo'nun aynı kişi olmasının imkanı yok. | Open Subtitles | ليس هناك احتمال ان بو و بيث دينس هما ذات الفتاة |
| Ne çok kapı. Japon İmparatoru'nun huzuruna çıkar gibi. | Open Subtitles | انها أبواب كثيرة تشبه أتباع الأمبراطور الياباني |
| Biz Pedro'nun odasında uyuyabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا النوم في بيدرو وتضمينه في الغرفة. |
| Bayanlar baylar, Şişko Moe'nun gizli alkol yuvasının ölümüne içiyorum. | Open Subtitles | سيداتى وسادتى ,انا اشرب نخب الختام فى حانة مو البدين |
| Ama sen bir Amerikan kanalında, Orta Doğu'nun Berlin Duvarı niteliği taşıyan bu olayı yaşayıp anlatan tek Mısırlı muhabir olacaksın. | Open Subtitles | ولكنك ستكون أول معد أخبار مصري على محطة أميركية يصف ما الذي يحدث هناك إنها مثل حدث حائط برلين للشرق الأوسط. |
| Benim adım Max Anderson,... ..ve ben Polly Fector İlkokulu'nun müdürüyüm. | Open Subtitles | اسمي (ماكس أندرسون) مدير مدرسة (بولي فيكتور) الإبتدائية |
| Eğer eşlik edecek birini istersen Wong Foo'nun yerinde olacağım. | Open Subtitles | سأكون في مطعم وونغ فو إن قررت بانك بحاجة لرفقة |
| Son dakika. Lois Griffin, Quahog Tiyatrosu'nun yeni sanat yönetmeni oldu. | Open Subtitles | وردنا الخبر التالي ، لويس جريفن هي الرئيس الجديد لمجموعة ممثلي كوهاج |
| Ji Hoo'nun, adı ne zaman geçse gülümsediği, tek kişi Jan di.. | Open Subtitles | الشخص الذي يجعل جيهو يبتسم ، حينما يذكر اسم غوم جاندي فهي.. |
| DEO'nun 15 yıldır bulamadığı bir adamı, ...en değerli esirini taşırken. | Open Subtitles | الرجل أن ديو ديه كان غير قادر على العثور لأكثر من 15 عاما؟ |
| "Evreka" ve "bingo"nun bir çocuğu olması gibi. | TED | أنها مثل حصول "إيوريكا" و"بينجو" على طفل |
| Rathenau'nun katilleri kahramandır! | Open Subtitles | قتلة راثيناو" انهم ابطال المانيون |
| Muhtemelen Batı Afrika'nın gördüğü en büyük imparatorluk olan Mali İmparatorluğu'nun kurucusu Sundiata Keita, belki de bunun en büyük örneğini oluşturmuştur. | TED | ربما كان المثال البارز لذلك هو سوندياتا كيتا، المؤسس لإمبراطورية مالي، ربما تكون أعظم إمبراطورية شهدها غرب أفريقيا. |