| Ama bir evin bir oğlun ve seni umursayan insanlar var. | Open Subtitles | إن لديك بيت ، لديك ابنك و كل من يهتم بك |
| Ne kadar çirkin olursa olsun. Ama o senin oğlun ve ona bakmak zorundasın. | Open Subtitles | بشع ربما هذا صحيح و لكنه ابنك و عليك أن تقوم بتربيته |
| Yüce Tanrı'm sana sığınıyoruz oğlun ve kurtarıcımız Yüce İsa adına. | Open Subtitles | نحن نتضرع اليك يا الهي باسم ابنك و مخلصنا المسيح |
| Hayatının bu döneminde en son ihtiyacın olan şey oğlun ve gelininle kavga etmek. | Open Subtitles | أعتقد أن آخر ما تحتاجين إليه في هذه المرحلة من حياتك هو أن تتشاجري مع إبنك وزوجته |
| Sonra senin oğlun ve benim kızım bir araya gelirler. Hoşça kal. | Open Subtitles | و عندها سيكون . إبنك و إبنتى معاً |
| Sen de kızını uzaklara gönderip oğlun ve karınla Otel Cortez'de yaşadın. | Open Subtitles | اذن أنت أرسلت ابنتك بعيداً, لكنك عشت مع ابنك و زوجتك في الكورتيز |
| Ethel, oğlun ve ben, size umursamadan uyuruz. | Open Subtitles | و سننام أنا و ابنك و زوجتي في الخارج |
| oğlun ve ejderhaları sağ olsun! | Open Subtitles | و الفضل يرجع الى ابنك و تنانينه |
| Ben senin oğlun ve meşru varisinim. | Open Subtitles | أنا ابنك و وريثك المُخلص. |
| DC'desin, oğlun ve ailenle birliktesin. | Open Subtitles | أنت في واشطون مع إبنك و أسرتك |
| oğlun ve Bay Maker'ın saldırıda kullandıkları ses bombalarını çaldıkları merkez. | Open Subtitles | القاعدة العسكريّة التي منها قام إبنك و السيّد (مايكر)ِ بسرقة القنابل الصوتيّة المستخدمة في الهجوم |